Edebiyat Araştırmaları: Grotesk Ne Demek
Son Başlıklar
Loading...
Grotesk Ne Demek etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Grotesk Ne Demek etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

27 Ağustos 2020 Perşembe

Grotesk Nedir? Grotesk ne demek?


Grotesk, varlıkların sıra dışı özelliklerle yeniden tasviri ile dünyaya ait olmayan bir olgu haline getirilme sanatıdır. Grotesk sanatının bir başka uygulaması, dünyaya ait olan canlıların özelliklerinin birleştirilmesidir. Orta Çağ sanatı, antik mitoloji, edebiyat ve sanatta ya da kutsal metinlerde, Orta Çağ yazarlarının yapıtlarında yer alan veya o devrin sanatçılarının yaratıcı hayal güçlerinin eseri olan canavarlarla doludur. Sıradan hayvanlar gerçek dışı pozisyonlarda, insan bedenleri hayvan formlarıyla birleştirilerek, Orta Çağ insanı için bilinmeyenin, akla gelmedik tehlikelerin aynı zamanda eğlencenin gülünç ve korkutucu olanın temsil edilmesi demektir.
Grotesk terimi ilk defa 15. yüzyılda Nero’nun Altın Evi’nin (Domus Aurea) duvar ve tavan süslemeleri için kullanılmıştır. Adı bilinmeyen Milanolu bir ressamın eserleri, belirli bir ikon veya şekle atıfta bulunmaktan çok resmin sahip olduğu atmosferi betimlemek için kullanılmıştır. Bir dizi mağaralardan oluşan bu imparatorluk sarayındaki (Domus Aurea) ‘grotto’ların duvarlarındaki fantastik ve abartılı süslemeler ‘grotesque’ kelimesinin kaynağı olmuştur. Bahsedilen sarayın süslemeleri; psikolojik motivasyonlar, hedonist arzular, gizlemli fikirler, ileri teknikler ve dahası daha karmaşık figür kültürünün bileşimidir.

Grotesk sanat, süslemeci olması, hikâye karşıtı olması, doğa karşıtı ve olanaksız karakteri ile klasik sanat karşıtı bir yapıdadır. Grotesk sanatın taklitçi oluşundan çok acayip (fantastik) oluşunun nedeni, onun Roma ve onu izleyen Orta Çağ sanatı ile daha sonra oryantal ve Kuzey Avrupa sanatının birleşiminden oluşmasıdır. Asya sanatından da asimile edilmiş motifler vardır. Eğer bu motifler Latin kültürünün geleneksel ve akılcı yaklaşımına açıkça karşıt olmasaydı; ne kadar anti- klasik de olsalar, resmi kuramcılardan daha az yıkıcı eleştiri göreceklerdi. Bununla birlikte aristokratlar, sanat anlayışlarında mevcut kültürel gelenek ve göreneklere bağlı kalmışlardır Jurgis Baltrusaitis, Antik Yunan ve Roma medeniyetlerinin iki yüzünün var olduğundan söz eder: Bir yanda güçlü ve organik bir yaşamın sürdüğü her yerde kahramanlık ve asaletin olduğu tanrıların ve insanlığın dünyası; diğer yanda eklektik bedenlerin birbirine karıştığı uzak diyarlardan alınan karmaşık imgelerin, fantastik yaratıkların dünyası.

Gülünç, hayali ve aşırı olan ile çirkinliği birleştiren güçlü bir estetik kategori olan groteski, sanat tarihinin hemen her döneminde bazı sanatçılar ve sanat akımları, anlatım biçimi olarak seçmişlerdir. 20. yüzyıl akımlarından Ekspresyonizm ve Yeni Figürasyon sanatçıları grotesk imgelerle resim yapmışlardır. Fiziksel aşırılıkları ifade eden groteski, gülme ile ilişkilendirir, çünkü gülme esnasında yüz hatlarımız arasındaki ilişkiler ve simetri bozulur. Yue Munjin resimleri Baudler’i doğrulamak için yapılmış gibidir. Teorisyen Li Xiantine, Çinli, sanatçı Yue Minjun resimlerinin anlamsız dişlek sırıtışlı figürlerinin, günümüz Çin’inde yaşanan manevi boşluk ve bunalıma ironik bir yanıt olduğunu belirtir. Esprili ve sempatik, Yue Minjun, resimlerinde felsefi sorgulama ve varoluşçuluk için açık yürekli bir yaklaşım sunar.
Karikatürün abartılı anlatımı ile grafik resimlemeyi birleştiren Yue, çarpıtılmış ve grotesk, haşlanmış pembe ciltli ve çılgın dişlek sırıtışlı otoportrelerini eserlerinde klonlar. Eserlerinin asidik tonları ve abartılı neşe samimiyetsizliğin altını çizmek için kullanır. Antagonistler ile anti-kahramanları, şiddet ve kahkahayı bir arada kullanarak, Yue resimlerinde alaycı kahkaha ile gerçekliğin gerçek doğasına yanıt veren, Doğu felsefesi ile Modern zamanın ruhu arasında bir denge kurar.

Grotesk anlatım, insani özelliklerimizi anımsatarak melek olmadığımızın altını çizer, bilinçaltı ve ilkel içgüdülere iner, örneğin, Leonardo da Vinci’nin grotesk portrelerinde acındırma, güldürme ve tiksindirme bir aradadır.

Grotesk Örnekleri

Grotesk Örnekleri Resim 1.
Ailesinde 3. Kuşak ressam olan Bosch, Orta Çağ dünyasının korkularını ve çağdaş dünyanın belirsizliklerini grotesk bir üslupla yorumlamıştır. Bosch, en ünlüsü Dünyevi Zevkler Bahçesi olmak üzere pek çok triptik resimlemiştir. Triptiğin sol panelinde, Adem ile Havva, harikulâde hayvanlar ve fantastik nesnelerle cennette tasvir edilir. Havva’nın yaratılışını ve İsa kılığındaki Tanrı tarafından Adem’e sunuluşunu işler. Orta panel şehvete adanmıştır. Pek çok çıplak kadın, eşsiz güzellikte meyveler ve kuşların tasvir edildiği bir mekanda tuhaf hayvanlara binmiş erkeklerle çevrilmiş bir havuz vardır. Şehvet bir çiçeğin uzantısı olan cam bir fanusta birbirine dokunan çıplak bir çiftle tasvir edilmiştir. Örneğin aslan ve kuş bileşimi yaratık (grifon), yaygın bir grotesk dekoratif motiftir. Gizli hâzinelerin başında nöbet tuttuğu söylenir. Grifonun altındaki kurbağa ise kötülüğü simgeler. Sağ panelde ise günahkârların değişik biçimlerde cezalandırılışının gösterdiği cehennem resmedilmiştir. Ortodoks Katolik olan Bosh bu resimlerle ahlaki bir mesaj verir. Birinci resimde ilk günahı diğer iki resimde ise günahkârların cennetten cehenneme kovulmaları analiz edilir. Dış paneller kapatıldığında yaratılışın üçüncü gününde dünyayı konu alan bir resim ortaya çıkar. Bosch bu eserde resmin yapıldığı tablo yüzeyini oldukça pürüzlü seçmiştir. Bu durum o dönemin Flaman ressamları arasında yaygın olan ve resmin pürüzsüz bir yüzey üzerine uygulanıp esere insan eli değmiş hissini hafifletmek için kullanılan geleneksel resim tekniği ile tam bir karşıtlık oluşturur.
Grotesk Örnekleri Resim 2.
Grotesk figürlerin bir diğer ustası Pieter Bruegel ’dir. Bruegel’in yüz yılı (16. yüzyıl), yeryüzünde yeni kıtanın keşfiyle değişik hayvan ve bitkilerin tanındığı insan bedeninin incelendiği bir dönemdir. İnsanoğlunun ilgisinin gerçekliğe odaklandığı bir çağ ama aynı zamanda yalnız insan, bitki ve hayvan gibi gerçek varlıkların değil, iblislerin ve şeytanların da varlığına inanıldığı, bazı kadınların şeytanın zoruyla büyü yaptıkları gerekçesiyle işkence gördüğü, yakıldığı ve yok edildiği zamanlar söz konusudur. Bu dönemde açıklanamayan olaylardan, fiziksel deformasyonlar ve salgın hastalıklardan şeytanlar ve iblisler sorumlu tutulur. Gündelik hayatın bir parçası sayılan bu şeytan ve iblisler görsel sanatlarda Bosh’un resimlerinde hayat bulur. Bosh’un geleneksel hale getirdiğini Bruegel kendi fantezilerini kullanarak geliştirdi; politik alegoriler içeren resimlerinde, göz şeklinde penceresi olan evler, kolları olan yel değirmenleri ve binlerce grotesk figür vardır. Yukarıdaki ‘Deli Mag’’ resminde Bruegel geleneksel bir Hollanda figürü olan Dulle Griet’i saldırganlık ve açgözlülüğün vücut bulması için kullanmış. Mad Mag diye de anılan Dulle Griet cehennemi ele geçirmek için kadınlardan oluşan bir ordu toplamış. İblisler açılır kapanır bir köprüyü kaldırırlarken Cehennemin kapısının ağzına doğru koşan, Deli Mag, pılını pırtısını koyabileceği güvenli bir yer arıyormuş ya da Cehennemi ele geçirmeye kalkışıyormuş gibidir. Resimde Bruegel çok sayıda grotesk figür kullanmıştır.
Grotesk Örnekleri Resim 3.
Francis Bacon da grotesk imgeleri sıklıkla kullanan bir sanatçıdır. 1930'da akademik bir eğitimi olmaksızın, resim yapmaya başlayan Bacon, 1944 yılında “Çarmıha Gerili Figürler Üzerine Üç Çalışma” adlı eseriyle kendini resim dünyasına kabul ettirir. Resmin ilk sergilendiği yıl olan 1945’de II. Dünya Savaşı sona erer ve bir eleştirmen Bacon’ın triptiğindeki itici deformasyonun savaş ve acımasızlıkla dolu dünyayı temsil ettiği şeklinde bir yorum yapar. Çarmıha gerilme, Bacon için yalnızca Hristiyan imgesi olarak değil, insanlığa bakışının da bir parçası olduğu için önemlidir. David Sylvester’le yaptığı bir söyleşide, çarmıha germenin yalnızca bir insan davranışını, insanların başkalarına karşı davranış tarzını simgelediğini söylüyordu. 20.yüz yılın en büyük İngiliz ressamı olarak kabul edilen sanatçı dünya sanatında Figüratif Ekspresyonizm akımının en önemli isimlerindendir. Varoluşçu düşünce sisteminden beslenen, var olmanın ıstırabını, ümitsizliği ve 'insanoğlunun kötü ruhluluğu’nu yansıtan resimlerinde insan tenini derisi soyulmuş, kasap vitrininde asılı hayvan eti ile ilişkilendirerek betimleyen sanatçının figürleri deforme olmuş, güçlü bir devinim içinde hapsolmuş, bir girdaba ya da fırtınaya kapılmış gibidirler. Tuvaller, triptik olarak tasarlanır, konu olarak insanoğlunun yozluğunu, kötülüğünü ele alır. Konu açısından olduğu kadar teknik olarak da mükemmeliyetçilik ile rastlantısallığı birleştirmedeki üstünlüğü ile tanınır.
Grotesk Örnekleri Resim 4.
Botero, resimlerinde, her şeyin abartılı şişman ve bir anlamda “gülünç” göründüğü bir dünya yaratır. Neden şişman insanları çizdiği sorulduğunda sanatçının yanıtı “Hayır şişman insanları resmetmiyorum”dur. Aslında resimlerinde yalnızca figürler değil her şeyin şişman olmasına rağmen sanatçının cevabı, resimlerindeki abartının tarzını oluşturma ve estetik kaygıdan kaynaklandığının altını çizer. Resimlerinde gölgeyi rengi kirlettiği için kullanmayan Botero, biçim bozmayı tarzını yaratmanın bir kuralı haline dönüştürür ve biçim bozmayı resimlerinin haz verici özelliğini geliştirmek amacıyla yaptığını açıklar. Botero, Latin Amerika kültürü ile Avrupa kültürünü olağanüstü şekilde birleştirerek resimlerine karakteristik bir özellik katar. Sanat çevrelerinde şişman, varlıklı insan figürlerini ele aldığı resimlerle tanınan Kolombiyalı ressam, politik tavrını Irak’taki Ebu Gureyb Cezaevi’nde yaşanan işkence ve taciz olaylarını resimleyerek göstermiştir. Ebu Gureyb resimlerini satışa kapalı tutmuş ve insanların acıları üzerinden para kazanmak istemediğini açıklayarak sergilemiştir.

Featured

[Featured][recentbylabel2]

Featured

[Featured][recentbylabel2]
Notification
This is just an example, you can fill it later with your own note.
Done