Edebiyat Araştırmaları: Suç ve Ceza Anlatıcı Bakış Açısı
Son Başlıklar
Loading...
Suç ve Ceza Anlatıcı Bakış Açısı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Suç ve Ceza Anlatıcı Bakış Açısı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

25 Ağustos 2020 Salı

Suç ve Ceza Romanı Tahlili

Suç ve Ceza Romanı Tahlili

#Suç ve Ceza Dostoyevski'nin romanıdır.  Suç ve Ceza romanı, romanın teknik unsurları olan Anlatıcı ve Bakış Açısı, Kişiler, Olay Örgüsü, Zaman, Mekan, Dil ve Üslup alt başlıkları halinde incelenmiştir.

 Suç ve Ceza Romanında Anlatıcı ve Bakış Açısı   

#Suç ve Ceza romanı ‘o’ anlatıcı tipi ile sunulmuş bir romandır. O anlatıcı tipi, anlatıcının olayları sunuş şeklindeki tutuma göre ilahi, yansız ve kişisel olmak üzere üç şekilde karşımıza çıkar. İlahi anlatıcı tipi, olaylar ve kişiler üzerinde sonsuz bir gözlem gücüne sahiptir. Sadece görülen olayları değil, kahramanların zihinlerinde geçen duygu ve düşünceleri de okuyucuya aktaran ilahi anlatıcı, zaman zaman yorumlarda da bulunmaktadır. Olaylar ve kahramanlar hakkında her şeyi bilen ilahi anlatıcı, yazar- anlatıcı olarak da bilinmektedir.
#Suç ve Ceza romanı, genel olarak tanrısal bakış açısıyla yazılmıştır. Ancak yer yer gözlemci figürün bakış açısı ve çoğul bakış açısı da kullanılmıştır. Roman içinde pek önemli bir yeri olmamakla beraber okuyucuyu bilgilendirmek için romanın içine katılan şahıslara gözlemci figür denilmektedir. Gözlemci bir figür olan Duşkin karakteri de bu tür bir görevi yerine getirmek amacıyla romana girmiştir
#Suç ve Ceza romanında iyi bir gözlem için roman kişilerine en yakın olabilecek ve her şeyi olduğu gibi görebilecek tanrısal bakış açısı kullanılmıştır. Ancak olayları ve düşünceleri karakterin kendi izlenimlerinden ve kendi cümlelerinden dinlemek, gözlemden daha gerçekçi olacağı için roman kişilerinin konuşmalarına tanrısal anlatıcının söylemlerinden daha fazla yer verilmiştir. Suç ve Ceza romanı, gerçeği birinci ağızdan yansıtmak amacıyla daha çok diyaloglarla kurulan bir roman olarak karşımıza çıkmaktadır.

     Suç ve Ceza Romanında Kişiler     

 #Suç ve Ceza romanında açıklama ve gösterme yöntemlerinin ikisi de kullanılmıştır. Karakter, romanda ilk adı geçtiği anda anlatıcı tarafından açıklama yöntemiyle okuyucuya sunulmuştur. Ancak romanın ilerleyen bölümlerinde karakterlerin yaşadığı değişimler gösterme yöntemiyle okuyucuya sunulmuştur:

Sabahattin Ali Neden Öldürüldü? Komünist olduğu için mi öldürüldü?
 #Suç ve Ceza romanında başkişi Raskolnikov ve yardımcı kişiler gösterme yöntemi ile sunulmuştur. Oldukça kalabalık bir şahıs kadrosundan oluşan Suç ve Ceza romanında yardımcı kişiler hemen bir kenara atılmamış ve roman boyunca serüvenlerini sürdürmüşlerdir. Okuyucu, onları romanın başkişisi kadar iyi tanımıştır. Onlar da başkişi gibi değişim yaşamış ve bu yüzden gösterme yöntemi ile okuyucuya nakledilmiştir.
 #Suç ve Ceza romanında, roman kişileri ilahi anlatıcı tarafından daha çok dış görünüşleri itibariyle anlatılmıştır. Ancak ağırlıkla kahramanların kendi kendilerini tanıttıkları yöntem kullanılmıştır. Kahramanların kendilerinden bahsettikleri konular daha çok psikolojik temellidir. Bu sebeple kahramanların kendilerini tanıtmasında, iç monolog ve bilinç akışı tekniklerinden faydalanılmıştır:
         #Suç ve Ceza romanının tematik gücü Raskolnikov’dur. O, romandaki en önemli görevi yerine getirmek için vardır.  Suç ve Ceza romanına bakıldığında, o, romanın konusunu benliğiyle var eden kahramandır. Hemen hemen bütün konuşmalar Raskolnikov üzerinedir ve diğer bütün kahramanlar Raskolnikov etrafında birleşmişlerdir.
#Karşıt kahramanı, tematik gücün yani Raskolnikov’un karşısında duran ve onun romandaki görevini yerine getirmesi için var olan kışkırtıcı güç olarak ele alabiliriz. Raskolnikov’ un cinayeti işlemesi için zemin hazırlayan karşıt kahraman, insanların sefalet çekmesine ve kötü yola düşmesine el vermeyen vicdanı, işlediği cinayetle var olacağını düşünen ‘üst benliği’ ve adaletsiz bir işleyişi olduğunu düşündüğü toplumsal düzendir.
#Suç ve Ceza romanında tematik güç olan Raskolnikov, insanlar için bir şeyler yapmak, onlara faydalı olmak, bir taraftan da kendi geleceğini kurtarmak istemiştir. Ancak Raskolnikov’un cinayeti işlemesine sebep olan asıl şey, kendisinin Napolyon mu yoksa bir bit mi olduğunu öğrenmek isteyişidir. Bu da normal süreçlerle şekil almamış, arızalı bir ‘üst ben ’in Raskolnikov üzerindeki getirileri olmuştur. Aynı zamanda Raskolnikov’ un işlediği cinayet yasalar önünde suç olduğu için karşıt kahraman, Raskolnikov’un kendi benliği ve toplumsal düzendir demek yanlış olmayacaktır.
#Suç ve Ceza romanında yardım kahraman (Yardımcı kahraman, tematik gücün dışında olayların seyrini değiştiren ve olaylara yön veren roman kişisidir) kızı Sonya’nın ailesinin geçinmesini sağlamak amacıyla vesikayla çalıştığını anlatan Marmeladov, romanın ilk yardımcı karakteridir. Marmeladow’un cenaze töreninde Sonya’yı gören Raskolnikov, ondan etkilenir ve ona yardım etmek için gerekli olduğu düşüncesiyle, sadece düşünsel boyutta olan cinayet fikrinin gerçekleşmesini sağlar.
#Suç ve Ceza romanındaki bir başka yardımcı kahraman ise, sorgu memuru Porfiri Petroviç’tir. Porfiri, cinayeti Raskolnikov’un işlediğinden süphelendiği için onunla sorgu maksadıyla zihin bulandırıcı uzun konuşmalar yapmıştır. Raskolnikov, Porfiri’nin gerçeği bildiğini anladığında yine de inkar etmeyi düşünmüşse de onun dostça telkinleri sayesinde suçunu kabul etmiştir.
#Suç ve Ceza romanının sorunsal kahramanı ise, orta yaşlı sengin Svidrigaylov’dur. Svidrigaylov, Dunya’yı çalıştığı evde taciz etmiş ve kasabada haklarında dedikoduların yayılmasına sebep olmuştur. Petersburg’a gelen Dunya’nın peşinden gelmiş, cinayeti Raskolnikov’un işlediğini Dunya’ya söylemiş ve onun kendisini sevmediğini anladığında da intihar ederek ölmüştür. Svidrigaylov, Dunya’ya ve Raskolnikov’a rahatsızlık vermiş, olayların seyrinde bir değişikliğe sebep olmamıştır.

#Suç ve Ceza romanında diğer sorunsal kahraman Lujin’dir. Lujin, mal varlığıyla övünen bir karakter olduğu için, Raskolnikov tarafından sevilmemiş ve insanlar hakkındaki küçümseyici düşüncelerinden ötürü nişanlısı Dunya tarafından terk edilmiştir.
#Suç ve Ceza karakterlerinin bir başka özelliği de, Dostoyevski’nin onların içlerinde birbirine tamamen zıt karakterleri barındırmasıdır. İyi yürekli ve ‘ben de yaşamak istiyorum’ diyecek kadar yaşama bağlı ve çocuk ruhlu bir karakter, bir cinayet işleyip özgürlüğünün elinden alınmasına sebep olmaktadır. Vesika ile çalışan Sonya, kötü yola düşmüş olmasına rağmen, olabildiğince masum ve temiz kalpli bir kızdır. Zengin ve dul karakter Svidrigaylov ise hayatının geri kalanını on altı yaşında bir kızla nişanlanıp zevke ve yaşamaya düşkün olmasına rağmen, intihar edebilecek kadar bunalımlı bir karakterdir. 

#Sorgu yargıcı Porfiri, itinalı, soğuk ve ciddi bir memur olmasına rağmen, Raskolnikov’ a son derece dostça davranmış ve cezasında indirim alması için elinden geleni yapacağını söylemiştir. Son derece inançlı bir hristiyan olan Mikolka, Hz. İsa’ nın çektiği acıyı çekmek amacıyla cinayet işlediğini söyleyip hapse girmek istemekte, ancak bu olay ortaya çıkana kadar hayata bağlı ve biraz da aşırı uçlarda yaşamaktadır.
#Suç ve Ceza romanının başkişisi Raskolnikov’u psikanalitik açıdan bir incelemeye tabii tuttuğumuzda ise, Raskolnikov’un nevrotik bir insan olduğunu görürüz. Oedipal dönemde, iğdiş edilme korkusuyla anneden uzak kalma, yaşamın ileriki yıllarını etkilemektedir. Anneden ayrılma anksiyetesi olarak da bilinen nevroz, yalnızlaşan bireyin içe kapanmasına, iletişim kurmamasına, çevresinden ümidini kestiği için kendi kendine çözüm arayışına girmesi ve bu çözüm yollarının suç teşkil eden durumlar olmasına genel olarak verilen addır. 

#Raskolnikov, olabildiğince yalnız bir karakterdir. Arkadaşlarıyla konuşmayı reddeden, çevresinden gelebilecek bütün yardımlardan ümidini kesen bir bireydir. “Üstelik, kişisel üstünlüğünü sağlayabilme yolunda, diğer insanlara zarar verebilecek girişimlerde...” bulunmuştur.

       Suç ve Ceza Romanının Olay örgüsü       

#Raskolnikov, hukuk eğitimini tamamlamak için Petersburg’da yaşamaktadır. Parasızlık yüzünden okulu bırakan Raskolnikov’un annesi ve kızkardeşi de emekli maaşıyla geçinmektedir. Kız kardeş Dunya, mürebbiyelik yaptığı evin beyi Svidrigaylov tarafından tacize uğramıştır. Kocasını Dunya’nın baştan çıkardığını düşünen Marfa Petrovna, bu olayı bütün kasabanın diline düşürür. Dunya’nın suçsuzluğunu anladıktan sonra ise ondan af diler ve akrabası olan zengin ve kibirli işadamı Lujin ile nişanlanmaları için aracı olur. Kızkardeşinin, kendi hayatını kurtarmak için fedakarlık yaparak nişanlandığını öğrenen Raskolnikov bu durumdan hiç hoşlanmaz.

#Meyhanede karşılaştığı eski memur Marmeladow, evde açlık içinde bekleyen çocuklarının olduğunu ve kızı Sonya’nın onların karnını doyurmak için vesika ile çalıştığını anlatır. Parasızlık yüzünden okulunu yarıda bırakan Raskolnikov, sefaletin insanları kötü yola düşürmesinden son derece rahatsızdır. Zengin bir kocakarı olan Alyona İvanova’yı parası için öldürmeyi düşünen Raskolnikov, bu düşüncesini gerçekleştirir.
#O, alacağı paralarla hem kendisinin ve ailesinin istikbalini kurtaracak, hem de alelade mi yoksa fevkalade bir insan mı olduğunu anlamak için bir eylemde bulunacaktır. Alyona İvanova’yı balta ile öldürdüğü sırada eve gelen üvey kardeş Lizavetta’yı da öldürür. Evden aldığı birkaç parça değerli eşyayı da bir taşın altına saklar.
#Raskolnikov, cinayeti işledikten sonra amaçlarını gerçekleştirmek için gerekli parayı almamıştır evden. Alyona’yı öldüren Raskolnikov, kendisinde fevkalade insan olmak için gerekli kabiliyetin ve iradenin olmadığını anladığında büyük bir ruhsal sarsıntı geçirir. Kendisinin bir bitten farklı olmadığı gerçeğinin farkına varan Raskolnikov, bu yıkım ile günlerce ateşler içinde yatar. Kendine geldiği bir gün Sonya ile tanışır. Bu sırada anne Pulheriya ve kızkardeş Dunya, Lujin’in davetiyle Petersburg’ a gelir. Ruhsal bir sarsıntı geçiren Raskolnikov, onların beklediği ilgiyi kendilerine gösteremediği gibi, kızkardeşinin kendini beğenmiş ve cimri nişanlısı Lujin’den ayrılmasını sağlar.
#Sonya, vesika ile geçinen bir kız olmasına rağmen kalbi tertemizdir. Raskolnikov, onu kendisine yakın bulmaktadır. At arabasının altında kalan sarhoş baba Marmeledow’un ölmesinden sonra çıldıran karısı Katerine da ölür. Raskolnikov, yapayalnız kalan Sonya’ ya destek olmaktadır. Bu sırada Dunya’nın mürebbiyelik yaptığı evde kendisine sarkıntılık eden Svidrigaylov, Petersburg’a gelir ve Raskolnikov ile konuşur ve ona Dunya için gelmediğini ve evleneceğini söyledikten sonra af diler.

#Raskolnikov, cinayet işlediğini Sonya’ya söyler. Sonya, kendisinin af dilemesini söyler ve acı çekerek kendisini Tanrı’ya bağışlatabileceği yolunda telkinler verir. bu konuşmayı dinleyen Svidrigaylov, Dunya’yı kiraladığı odaya çağırarak cinayeti Raskolnikov’un işlediğini söyler. Svidrigaylov’un Dunya’ya saldırmaya çalışmasıyla, Dunya tarafından tabancayla yaralanır. Aşkının karşılıksız olduğunu anlayan zengin dul, kendisini vurarak intihar eder.
#Sorgu yargıcı Porfiri, cinayeti Raskolnikov’un işlediğinden şüphelenmektedir. Kıvrak bir zekası olan memur, sorgu sırasında Raskolnikov’un davranışlarından cinayeti onun işlediğini anlar ve itiraf etmesi için baskı yapar. Ne yapması gerektiğine karar veremeyen Raskolnikov, Sonya’nın cezasını çekmesi gerektiğini söylemesi üzerine teslim olur.
#Raskolnikov, Sibirya’da sekiz yıllık kürek cezasına çarptırılır. Sonya, üvey kardeşlerini yurda vererek onun peşinden gider. Dunya ise Razumihin ile evlenir. Sonya Raskolnikov’u her gün ziyaret etmektedir. Ancak o, Sonya’ya son derece ilgisiz davranmaktadır. Hayata karşı son derece ilgisiz olan Raskolnikov, içine kapanır ve kimseyle iletişim kurmaz. Sonya hastalanır ve hapishaneye ziyarete gidemez. Onun yokluğunda değerini daha iyi anlayan Raskolnikov, Sonya’ya aşkını itiraf eder. Artık, onun, hayata tutunmak için bir sebebi vardır. Roman, Sonya ve Raskolnikov’un baktıkları eşsiz göl manzarası ile sonlanır.
#Suç ve Ceza üç ciltten oluşmuş ve ciltler kendi içinde bölümlere ayrılmıştır. Birinci ciltte, Raskolnikov’u cinayet işlemeye götüren ailevi ve maddi problemler konu edilmiş, ikinci ciltte cinayetin Raskolnikov üzerinde yarattığı derin sarsıntı ve ona bu süreçte destek olan arkadaş çevresi anlatılmıştır. İkinci ciltte yer bulmaya başlayan romanın asıl tezi, yani Raskolnikov’un gerçekten cinayet işlemesine sebep olan düşünceler üçüncü bölümde derinlemesine işlenmiştir. Durağan bir atmosferi olan birinci ve ikinci cilde nazaran, üçüncü cilt son derece yoğun bir olay kurgusuna sahiptir. Hareketli bir atmosfere sahip olan üçüncü cilt, Raskolnikov’un cinayet işlemesi üzerine bundan sonra ne yapacağına dair soruların cevaplandığı ve düğümün çözüldüğü bölümdür.

    Suç ve Ceza Romanında Zaman    

#Suç ve Ceza, Dostoyevski tarafından 1866 yılında, Çarlık Rusyası döneminde yazılmıştır. Romanın anlatım zamanı 1866 yılıdır. Romanın olay zamanı ise 1860’lı yıllara dayanmaktadır. Çarlık Rusyasında süregelen toprak köleliği, insanların taşınabilir birer mülk sayılarak yaşamalarına sebep olmuştur. Ekip biçtiklerinin tamamına yakını elinden alınan köleler, açlık ve sefaletle savaşmışlardır. Rusya Çarı II. Aleksandr, çıkardığı bir yasa ile toprak reformunu gerçekleştirmiştir.
#Suç ve Ceza romanında zaman bildiren net bir ifade bulunmamaktadır. 1860’lı yıllarda polis istibdadı ve sansür ile birlikte toplumsal konular ve reform üzerine konuşmak yasaklanmıştır. Bu sebeple Dostoyevski romanlarında zaman bildiren net bir tarih bulunmamaktadır. Ancak kahramanların konuşmaları yoluyla zaman bildiren bazı kelimelere rastlanmaktadır:
#Romanın başlangıcındaki ilk cümlede yer alan ‘temmuz başlarında, çok sıcak bir akşamüstü’ ifadesinde öykü zamanının başlangıcına dair bilgi edinebilmekteyiz.

         #Suç ve Ceza romanının üçüncü cildinin son sayfalarında geçen şu ifadede romanın ne kadarlık bir zaman diliminde geçtiği üzerine tahminde bulunmamızı sağlamaktadır:
“Paskalya’nın üzerinden iki hafta geçmişti. Havalar ısınmış, güneşli ilkbahar günleri gelip çatmıştı.”
#Paskalya, 21 Mart tarihinde baharın gelmesiyle birlikte görülen ilk dolunaydan sonraki on dördüncü gün olarak bilinmektedir. Temmuz ayında başlayan öykü zamanı, nisan- mayıs aylarında bitmektedir. Bu bilgiye dayanarak romanın, on ayı geçen bir süreyi kapsadığını söyleyebiliriz.

En İyi Kürt Sanatçılar Hangileri? Kürtleri Müzik Alanında Başarılı Yapan Sanatçılar Hangileri? Tıklayın Öğrenin!
#Suç ve Ceza romanının en başında tefeci kadına rehin olarak verilen kol saati de, romanda zaman kavramının dışarı itildiğini göstermektedir. Zamandan ziyade yaşanan durumların daha önemli olduğu bu toplumsal ve psikolojik romanda, zaman kavramı dışarıda bırakılmıştır.
#Suç ve Ceza romanında zamansal niteliğinden ötürü incelenmesi gereken bir olgu da ‘rüya’ dır. Raskolnikov, bir rüyasında yedi yaşında olduğu sıralarda babasıyla beraber şehir dışında dolaşmaya çıktıklarını görür. Raskolnikov’un rüyasında yedi yaşında olduğu zamanları görmesi roman zamanı içinde başka bir zaman olduğunu daha göstermektedir. Rüya zamanı, Raskolnikov’un yedi yaşında yani şimdiden on üç yıl önce olduğu zamandır. Ancak rüyada görülen sahne bilinç dışı süreçlerin etkisiyle şekillenen, tam olarak gerçekliği olmayan bir sahnedir. Bu nedenle rüya içi zaman kurmaca bir zamandır.

           Suç ve Ceza Romanında Mekan         

#Suç ve Ceza romanında realizm akımının  mekan etkilerini görmek mümkün. Romanda kullanılan dış ve iç mekanlar kurmaca değil, Petersburg’da yer alan gerçek mekanlardır. Örneğin; Neva Nehri, Saman Pazarı, Leningrat, Riyazan ili, Zaraysk ilçesi ve romanın son sahnesinin geçtiği Sibirya hapishanesi gibi yerler gerçekte var olan yerlerdir.
#Romanda gerçek yer adlarının kullanılması, okuyucuda daha gerçekçi bir izlenim yaratılmasına yardımcı olacaktır. Mekan öğesinin roman üzerine yaptığı katkılardan biri de olayların akışının mekansal öğelerle güçlendirilmesi ve okuyucuda bu yönde fikir yürütme olanağı sağlamasıdır. Raskolnikov’un Sibiryada cezasını çekmekte olduğu sırada çevre üzerinde yaptığı gözlem şu şekildedir:
...geniş ve ıssız ırmağı seyre daldı. Bu yüksek kıyıdan, gözün alabildiğine geniş bir çevre görünüyordu. Irmağın öteki kıyısından, belli belirsiz bir şarkı sesi gelmekte idi. Orada, güneşle yıkanan uçsuz bucaksız bozkırda, güçlükle seçilebilen küçük, siyah noktalar halinde, göçebe çadırları görünüyordu. Orada hürrüyet vardı.

#Suç ve Ceza romanının geneline hakim olan boğucu hava ve pis sokaklar, öykü zamanının yaz ayları olması dolayısıyla insan psikolojisini bozucu bir nitelik kazanmaktadır. Üstelik mekan sadece insan psikolojisini bozmakla kalmayıp, insanların eyleme geçmelerine ve hatta onların birer suçlu olmalarına da sebep olmaktadır.

#Suç ve Ceza romanındaki mekan tasvirleri, roman kahramanının psikoljisi hakkında psikanalitik inceleme yapma imkanını da sunmaktadır. Raskolnikov’un odasının tasvirinin yapıldığı alıntı bize onun bilinçaltıyla ilgili bazı mesajlar vermektedir:
Sararmış, tozlu ve boydan boya kabarmış duvar kağıtlarıyla pek zavallı görünen bu oda, altı adım uzunluğunda bir kafesi andırıyordu. Tavanı öylesine alçaktı ki, biraz uzunca boylu bir adam, burada durmaktan korkar, insan, her dakika, neredeyse başını tavana çarpacağını sanırdı.
#Görüldüğü gibi Raskolnikov’un odası, çok alçak ve dar bir odadır. Peki neden Dostoyevski, Raskolnikov için böyle bir oda tasarlamıştır? Raskolnikov’un yalnız kalma ve içe kapanma gibi duygulara sahip olduğu nevrotik bir karakter olduğunu belirtmiştik. Nevrotik karakterler, can sıkıcı dış gerçekliklerle baş edemez ve bunlardan kaçma eğilimi gösterirler. Can sıkıcı durumlara gebe olan günlük yaşam, nevrotik insanın uyum sağlayabileceği nitelikte değildir. Bu can sıkıcılık, benlik tarafından yadsınır ve mümkün olduğunca dış dünyaya kapanma gözlenir. Raskolnikov, dış dünya ile ilişkilerini çok aza indirmiştir.

         Suç ve Ceza Romanında Dil                                           

#Suç ve Ceza romanında roman kişileri argodan uzak durmakta ve oldukça saygılı bir dil kullanmaktadır. Sorgu yargıcı Porfiri ise roman kişileri arasında en rahat konuşanlardan biridir:
“Bahse girerim ki, hala size yaltaklandığımı sanıyorsunuz! Kim bilir belki gerçekten yaltaklanıyorum. heh, heh, heh.”

#Porfiri’nin bir diğer özelliği de konuşurken atasözleri ve deyimler kullanması ve duruma uygun mecazi bir yakıştırmada bulunmasıdır:

“Yüz tavşandan hiçbir zaman bir at meydana gelmeyeceği gibi, yüz şüpheden de hiçbir zaman bir delil meydana gelmez.”
“... sis, duman ve bu sis arasında inleyen bir tel.”
“Bir güneş olun ,sizi herkes görür.”
“iki kişiye bir börek, sana ne gerek?”
#Raskolnikov, başlangıçta pek az konuşan bir karakterdir. Romanın ilerleyen bölümlerindeki konuşmalarında ise cinayet, öldürme, suç, vicdan, bit, böcek gibi cinayete dair kelimeleri sıklıkla kullanmıştır.

     Suç ve Ceza Romanında Üslup          

#Suç ve Ceza romanına dair üslup konusunda söylenebilecek şeylerden birincisi; romanın diyaloglar biçiminde kurulmasıdır. Diyalog tekniği, realist sanat anlayışının hakim olduğu dönemde yazılan bir roman için oldukça faydalı bir tekniktir. Romanda kahramanlarının sesini duyurmak, okuyucunun gerçeklik algısının artmasına yardımcı olmaktadır.
#Suç ve Ceza romanında kullanılan bir başka teknik ise bilinç akışı tekniğidir. Bilinç akışı tekniği, bilinç ile bilinçaltının birleştiği noktadaki düşüncelerin, serbest çağrışım yaptıran bir uyarıcı ile karşılaşması sonucu, karakterin zihninden geçenlerin aktarılmasıdır. Bilinç akışı tekniği, psikanalitik kuramın romana katkılarından biridir. Topografik kuramı oluşturan bilinç, bilinçaltı, bilinçdışı gibi kavramlar da bu yolla romanda yer bulmuştur:

#Suç ve Ceza romanının üslubuna dair yapılan bir başka teşhis, anlatıcının psikolojik tahlillerde bulunmasıdır. Bu psikolojik tahliller, okuyucunun romanın içinden çıkmasına ve dikkatin yazara odaklanmasına sebep olmaktadır. Bu yazarın varlığını okuyucuya hissettirmek isteyişinin bir ürünü olmaktadır.

'Suç ve Ceza Olay Örgüsü, Suç ve Ceza Anlatıcının Bakış Açısı, Suç ve Ceza Yer Zaman Mekan, Suç ve Ceza Anlatıcı Bakış Açısı, Suç ve Cezanın Olay Örgüsü, Suç ve Ceza roman Tahlili''

Featured

[Featured][recentbylabel2]

Featured

[Featured][recentbylabel2]
Notification
This is just an example, you can fill it later with your own note.
Done