Postmodern Romanlarda Kurgu - Edebiyat Araştırmaları
Son Başlıklar
Loading...

7 Nisan 2018 Cumartesi

Postmodern Romanlarda Kurgu

Postmodern Romanlarda Kurgu

#Postmodern romanda kurgu oldukça ilginç bir konudur ve postmodern roman en çok bu yönüyle klasik ve modern tarzdaki romandan ayrılır, denilebilir.

# Kurgu, kurgulama ya da kurmaca, gerçek dünyadan alınan malzemenin yazarın hayal dünyasında sanatsal bir biçime dönüşmesi, gerçekliğin hayal gücüyle sanal, itibarî, saymaca bir âleme dönüştürülmesidir.

#Gerçeklik, insan zihninden bağımsız olarak dış dünyada var olan olay, olgu, durum ve varlıktır. Kurmaca ise, sanatçı muhayyilesinin bu gerçekliklerden işine yaradığına inandığı bazı unsurları alarak soyut düzeyde güzel, estetik, kendi içinde uyumlu, zihinsel nitelikli bir dünya inşa ve terkip etmesidir. Kurmaca, uydurmadır ama gerçeklerden kopuk değildir.

#Evet, kurgunun tanımı budur; ancak postmodern romanlardaki kurgunun bu genel-geçer tanıma uymadığı görülüyor. Postmodern roman yazarlarının her konuda olduğu gibi kurgu konusunda da bilindik çerçeveler içerisinde kalmayı reddettikleri, “üstkurmaca“ adı verilen yeni bir kurgu yöntemi kullanmayı tercih ettikleri görülüyor.

#Aslında bu durum postmodernistler açısından kendi içinde tutarlı bir yapı arz ediyor. Postmodernistlerin “gerçeklik” kavramına bakış açıları farklı olduğundan bilindik kurgu tekniklerini kullanmamaları oldukça doğal bir tutumdur. 

#Postmodern anlayışa göre “gerçeklik” değişken bir olgudur ve belirsizdir.  Bu düşünce biçiminin kökeninde, büyük ölçüde, bilimin eski gücünü yitirmiş olması yatmaktadır.

#Uzun bir süredir doğruluğuna büyük bir sadakatle inanılan bilimsel bulguların, yeni saptamalarla geçerliliğini yitirmiş olması bilime duyulan güveni sarsmıştır. Einstein’in rölativite kuramı, Kuantum teorisi, Stephan Hawking’in Zamanın Kısa Tarihi adlı yapıtında zamanla ilgili ortaya koyduğu yeni bilimsel buluşlar, “gerçek” olduğu düşünülen şeylerin büyük bir yanılsamadan ibaret olduğunu göstermiştir. Dolayısıyla postmodernistlerin tercihi “gerçeklik” kavramından uzak durmak yönünde olmuştur.

#Postmodernistlere göre bilimsel bilgi ile diğer alanlardan gelen bilgiler arasında hiçbir fark yoktur. Hayatın her veçhesine bütünüyle dil aracılık yaptığı için, bilimin sağladığı şey, gerçekliğin yalnızca bir yorumudur. Pozitivistler, bir iç içeliği gizlemeye çalışıyorlar ise de, olgular ve değerler  bilimde birbirlerinden ayrılamazlar. Postmodernistlere göre bilim, sadece başka bir sembolizm türü veya semiyotik şemadır.

#Hakan Sazyek, "Türk Romanında Postmodernist Yöntemler ve Yönelimler” başlıklı makalesinde, romanda kurmacadan üstkurmacaya nasıl geçildiğini şöyle anlatmaktadır:

Yansıtmacı yazar tanıdık olduğu hayatın caddelerinde elinde bir ayna ile dolaştırır okuru. Kısacası hayatı yansıtırken kullandığı ölçütler nesnel gerçekliğin içinde yer alır.

Postmodernist yazar ise yansıtmacı tutumun verilerini nesnel gerçekliğin mümkün olduğu kadar uzağında kalarak temin etmekle onlardan ayrılır. Gerek dış gerekse iç gerçekliği yansıtma amacı olmayan postmodernist roman kurmacanın içinde kalarak bu sanal evreni işlemeyi hedefler. 

Postmodernist anlatıların yansıttığı, gönderme yaptığı dünyanın özellikleri bu evrenin formatlarıyla belirlenmiştir. Anlatının kurgu düzeneği oluşturulurken yansıtmacı ve modernist tarzların başvurduğu araçların tam karşıtı olanlar seçilir özellikle.

#Sazyek, Türk romanında postmodernizm konusu irdelenirken oldukça yararlı açılımlar sağlayan makalesinde üstkurmacanın üç ayrı şekilde uygulanabileceğini belirtiyor:

a) Metnin kuruluşunu, yazılış sürecini olgu içerisine konumlandırma, ayrıca diğer kurmaca metinleri kısmî olarak yerleştirme,

b) Yansıtmacı tarzda dış gerçekliği olabildiğince inandırıcı bir tutumla kurmaca yapıya aktarma kaygısının yerine nesnel gerçeklik-kurmaca ilişkisi/çelişkisini belirginleştirme,

c) Modern yansıtmacı ve modernist tarzlarda kimliği ve işlevi örtükleştirilen anlatıcıyı etkin figür olarak belirginleştirme.

Bu üç madde aşağıda detaylı olarak anlatılmıştır.

#Metnin kuruluşunu, yazılış sürecini olgu içerisine konumlandırma;

Postmodernist romanda, her fırsatta, okunan metnin bir kurmaca olduğu okuyucuya hatırlatılır. Bunu yapmak için kullanılan en yaygın yöntem, romanın yazılış sürecini ana konu olarak kullanmaktır.

Romanın teknik yapısına ilişkin hiçbir bilgi vermemeye özen gösteren yansıtmacı ve modernist romana karşın postmodernist romanda okuyucu metnin yazılış sürecini izlemeye davet edilir. Üstkurmaca, iki kurmaca metni iç içe geçirmek suretiyle de kurulabilir. Okuyucunun elinde tuttuğu roman dışında, romanın içinde yazılan bir roman daha oluşturur yazar.

Kurmaca (dış roman) ile iç kurmaca (iç roman) kaynaştırılır. Okuyucu kimi zaman hangisinin iç roman hangisinin dış roman olduğu konusunda çelişkiye düşürülür. Kimi zaman kurmaca ile gerçeğin yazma ile yaşamanın iç içe geçtiği bir süreç yaşanır.

#Yansıtmacı tarzda dış gerçekliği olabildiğince inandırıcı bir tutumla kurmaca yapıya aktarma kaygısının yerine nesnel gerçeklik- kurmaca ilişkisi/çelişkisini belirginleştirme.

Sazyek bu maddede, postmodernist anlatı sisteminde kurmaca evrenin de bir gerçeklik olarak algılandığını belirtiyor. Postmodern romanlarda kimi zaman realite ile kurmaca ya da mantıkî gerçeklik ile fantastik birlikte işlenebiliyor. Kimi zaman roman kişilerinin gerçek dünyada mı yoksa kurmaca dünyada mı yaşadıkları ayırd edilemiyor.

Yine bazen romanda anlatılan bölümlerin roman gerçekliği içerisinde yaşanmış olup olmadığı konusunda okuyucu ikileme düşürülebiliyor. Bu madde bağlamında fantastik de önemli bir unsurdur. Postmodern roman fantastiği, fantastik romanlarda olduğu gibi genele yaymaz; onu gerçeklikle sentezleyerek kullanır.

#Modern yansıtmacı ve modernist tarzlarda kimliği ve işlevi örtükleştirilen anlatıcıyı etkin figür olarak belirginleştirme.

Yaşamanın iç içe geçtiği postmodern romanlarda yazar-anlatıcı etkin bir figürdür. Sık sık okurla iletişim kurar. Anlatıcının güçlü bir yapıda olması üstkurmacanın bir getirisidir.

Üstkurmacanın hakim olduğu postmodern romanlarda, öngörüleceği üzere, olay örgüsü bilinen kurallara göre oluşturulmaz; hatta kimi postmodernist yazarların sağlam bir olay örgüsü oluşturmaya çalışmak gibi bir kaygılarının dahi olmadığı görülebilir.

#Postmodern romanlarda kurgudan söz etmeye devam ederken gerilim unsurlarına değinmeden geçmemek gerekir. Postmodern romanlarda her ne kadar "olay” geri planda kalmış olsa da gerilim unsurlarından faydalanmak, yani okuyucuda korku, endişe, merak, gerilim, şüphe, heyecan, sıkıntı, kaygı gibi duyguların depreşmesine yol açabilmek oldukça önemlidir.

#Zira yalnızca metin yazma teknikleri hakkında yazan bir yazarın yapıtları okunmayacaktır. Oysaki postmodernist görüşe göre popüler olma, popüler olan ile teknik bilgileri birleştirme geçerli olan yöntemdir.

#Bu bakış açısı yalnızca edebiyat alanında değil, tüm alanlarda geçerlidir. Bir metni okunur kılabilmek için heyecan unsurunu eklemek kaçınılmazdır. Postmodern romanlarda bu heyecan unsurunun genellikle dedektiflik, polisiye, gerilim tekniklerinin yardımıyla oluşturulduğu görülüyor.

#Çoğu zaman, okuyucunun elinde tuttuğu romanın "şimdi” yazıldığı belirtildikten sonra yazım esnasında yaşanan teknik sorunlarla polisiye ya da dedektiflik romanlarında görülen düğümler birleştirilir ve okuyucunun da içinde bulunduğu bir kurgu oluşturulur. Bunun dışında postmodern romanlarda gerilim unsuru olarak bilinen sosyal çatışmanın hiç yer almadığını, iç çatışmanın da geri planda kısmen görüldüğünü belirtmek gerekir.

#Kurgunun önemli bir parçası olan "son” postmodern romanlarda çoğunlukla ucu açık son şeklindedir. Ucu açık sonda olaylar net bir sonuca ulaştırılmaz, kesik bırakılır.

#Burada amaç, her okuyucunun kendi muhayyilesinde bir son oluşturabilmesine fırsat vermek, romanın başlangıcından itibaren kurguya dahil edilen okuyucuyu sonuç bölümünde pasif konuma düşürmemektir.

#Elbetteki, metnin yazara değil de okuyuculara ait olduğu, her farklı okumada bir metinden milyonlarca metin oluşacağı görüşü de ucu açık son oluşturma tekniğinin nedenlerindendir. Postmodern romanlar sergileme romanlarıdır ve bazı yaşantılar, olaylar ve durumlar sergilenmekle yetinilir ve sonucu okuyucunun bağlaması beklenir.

#Postmodern romanların kurgularındaki önemli yapılardan biri de metinlerarası ilişkilerdir. En genel tanımıyla metinlerarasılık, bir metni oluştururken başka metinlerden yaralanmaktır.

#Aslında yazar, yeni bir metin oluştururken isteyerek ya da istemeden mutlaka geçmişteki metinlerden bir şeyler taşıyacaktır yazısına. Bu insan beyninin doğal yapısının bir gereğidir. İnsan, yaratılıştan gelen özellikler ve çevresel etkenlerin senteziyle varlığını ortaya koyar. Yaşamı süresince öğrendiği her şey zihninde depo edilir ve gerektiğinde kullanılır. Dolayısıyla yazarın yeni bir metin oluşturmadan önce okuduğu her metin, o anda kaleme aldığı yeni metnin çıkış noktası niteliğindedir. Kısacası aslında her metin, metinlerarası ilişkilerin bir ürünüdür.

#Postmodern romanlarda metinlerarası ilişkilerin, hem metin ekleme hem de metin dönüştürme yöntemiyle oluşturulduğu görülüyor. Montaj ya da kolaj isimlendirmeleriyle de anılan metin ekleme yönteminde yazar, kurguladığı metin içerisine başka bir metni hiç değiştirmeden yapıştırır. Yapıştırılan metin çok farklı türlerde olabilir: mektup, şiir, günlük, deneme, epigraf, gazete küpürü, makale, fatura, resmî evrak, resim, ...

#Metin dönüştürme yönteminde ise öngörüleceği üzere yaralanılan metinler dönüştürülerek yeni metnin içine dahil edilirler. Bazı yazarlar geleneksel kültür, sanat, edebiyat birikimlerini kendi romanlarında yeniden işlemeye, günümüz şartlarına ve dünyasına uyarlamaya ya da amaçları doğrultusunda kullanmaya çalışırlar.

#Bu yazarlar eski hikayeleri, halk edebiyatı ve folklor ürünlerini, masalları, destanları, efsaneleri, menkıbeleri, mitolojiyi vs. çağdaş roman anlayışı ve teknikleri doğrultusunda yeniden yazarak üretirler. Metin dönüştürme eylemi, ya ciddi bağlamda yapılır. Yani dönüştürülen metne saygı duyularak onun önemi, değeri ve etkisi kabul edilerek, benimsenerek yapılır ya da gayr-ı ciddi bağlamda yapılır.

#Yani dönüştürülen metnin şeklini ya da içeriğini alaya, hafife almak, hicvetmek, gülünç yapmak için yapılır. Bu yöntem beş ayrı şekilde uygulanabilir. Kurgu ve teknik taklidi, ifade kalıpları taklidi, üslûp taklidi(pastiş), içerik aktarımı(parodi), çağrışımsal göndermeler.

#Postmodernist yazarlar kimi zaman romanlarının kurgu ya da teknik unsurlarını oluştururken geçmiş dönemlerde yazılmış yapıtların teknik ya da kurgu özelliklerinden yararlanabilirler, onları taklit ederler, dönüştürerek kendi metinlerine uyarlarlar.

#Yine aynı şeyi ifade kalıpları bağlamında da yapabilirler. Başka türden metinlere has ifade kalıplarını çağrıştıracak ifadeler kullanılabilir. Örneğin, "az gittik, uz gittik dere tepe düz gittik...” diye başlayıp devam eden ve masal türüne ait olan bir kalıbı bir postmodern romanda "G. az gitti, uz gitti, metropol, eyalet düz gitti...” şeklinde görmek hiç de zor değildir.

#Üslûp taklidi ya da pastiş tekniğinde örneksenen metnin yalnızca söyleyiş, anlatış şekli taklit edilir. Eski dönemlerde bu yöntem çalıntı yapmakla eş değer gibi görülürken bugün özellikle postmodern romanların vazgeçilmez tarzlarından biri haline gelmiştir. Pastiş, taklit edilen yapıtın önemine vurgu yapmak için kullanılabileceği gibi söz konusu olan metinle alay etmek için de uygulanabilir.

#İçerik aktarımı bir diğer adıyla parodi, yazarın örneksediği metnin ana konusunu kendi metnine aktarmasıdır. Dikkat edilmesi gereken nokta parodide diğer metinden yalnızca konusunun aktarıldığı; kişiler kadrosu, zaman, mekan gibi unsurların silbaştan yazılması gerektiğidir.

#Parodi bazı romanlarda metnin tamamına hakim olabileceği gibi bazen örneksenen metnin bir parçasının, bir cümlesinin kullanılmasıyla da oluşturulabilir.

#Çağrışımsal gönderme yöntemiyle söz konusu metin, bir roman kişisinin isminin kullanılmasıyla ya da o metnin çok belirgin bir unsurunun dile getirilmesiyle anımsattırılır.

Postmodern Romanlarda Kurgu, Postmodern Roman ve Kurgu, Postmodernizm ve Kurgu, Postmodern Roman Kurgusu, Postmodernizm, Edebiyat, 

Share with your friends

Add your opinion
Disqus comments
Notification
This is just an example, you can fill it later with your own note.
Done