‘’Dede
Korkut Kimdir? Dede Korkut hikayeleri neden önemlidir? Dede Korkut hikayeleri
hangi Türklere aittir? Dede Korkut hikayeleri özellikleri nelerdir? ’’
DEDE KORKUT KİMDİR?
Aslında yapılan tüm araştırmalara rağmen Dede Korkut' un
kimliği ile ilgili olarak kesin bilgilere ulaşılamamıştır.
Dede korkut hikâyelerde karşımıza halk filozofu, bilgin,
keramet sahibi, akıl hocası olarak çıkmaktadır.
Kitab-ı Dede Korkut'ta onun Oğuz'un her şeyi bilen kişisi
olduğu, ne diyorsa gerçekleştiği, gaipten haberler verdiği, Hak Teâlâ’dan
gönlüne ilham geldiği, Oğuz kavminin bütün müşküllerini hallettiği, ona
danışılmadan hiçbir şeyin halledilmediği ve kararlarının sorgulanmadan kabul
edildiği ibarelerine rastlanmaktadır. Yine burada onun Hazret-i Muhammed’in
yaşamış olduğu zamana yakın bir zamanda yaşamış olduğu anlaşılmaktadır. Dede
Korkut boy boylayan, soy soylayan bir ozandır.
Onun kişiliği ile ilgili özellikleri hikâyelerin
içerisinde görmek mümkündür Örneğin Bamsı Beyrek'te duası ya da bedduası kabul
olunan bir kişi olarak karşımıza çıkmakta iken bir başka hikâyede kopuz çalan
bir ozan olarak, ya da kendisinden medet umulan biri olarak da karşımıza
çıkabilmektedir. Korkut Atanın Oğuzların İslâm’ı kabullenmeden önceki
dönemlerde bir kâhin olarak karşımıza çıkarken, İslâmlaşma sürecinde onun
yerine farklı bir kimliğe büründüğü gözlenmektedir.
Dede Korkut, Oğuz kavminin bütün sorunlarını çözen akıl
hocaları konumundadır. Her anlatılan hikâyenin sonunda kopuz çalıp destan
söyleyen bir ozan olarak da karşımıza çıkar
Dede Korkut sadece Oğuz Türkleri’nin hakim olduğu olduğu Türkmenistan, Azerbaycan ve Türkiye
sahasında tanınan bir kişi ve kimlik değildir. Korkut Ata adıyla
Dede Korkut, bütün Türkistan’da Kıpçak Türkleri arasında da tanınan ve
hakkında mitler, efsane, menkıbe ve memoratlar anlatılan mitolojik bir
kişiliktir.
Kazakistan Sırderya nehri kıyısında Dede Korkut'un türbesi
vardır.
Dede Korkut rivayetleri geçmişten günümüze kadar
ulaşmıştır. Anlatılan mit, efsane ve menkıbelerde o, kopuzu ve adıyla anılan
ezgileri icat eden mitolojik bir kültürel kahramandır.
Dede Korkut’un bin yıl yaşadığı ve ömrü boyunca ölümden
kaçtığı söylenir.
“Yelmaya" adlı devesiyle dünyanın dört bucağını
gezmiştir. Gezdiği yerlerde mezar kazan insanları görünce kimin
mezarını kazdıklarını merak edip sormuş ve onlardan “Korkut’un kabrini” cevabını
almıştır. Bunun üzerine yurduna dönmüş ve ırmak üzerinde yaşamaya
başlamış ve içindeki ölüm korkusunu yenmek için devesinin derisinden yaptığı
kopuzla yaşam üzerine ezgiler çalıp söylemiştir.
Hikâyelerin elimizdeki şeklinin XIV. veya XV. yüzyılda
Akkoyunlu sahasında tekke mensubu bir kişi tarafından yazıya geçirildiği düşünülmektedir.
DEDE KORKUT HİKAYELERİ HAKKINDA GENEL BİLGİ
Dede Korkut
Hikayeleri ile ilgili bilgi aşağıda verilmiştir.
Dede Korkut
hikâyeleri 15. yüzyılda kaleme alınan ve Oğuzların yaşayışları hakkında bizlere
geniş bilgiler sunan önemli bir edebiyat kaynağıdır. Hikâyeler Oğuz Türkçesiyle
yazılmış olduğu için, bazı terim ve söylemleri günümüz Türkçesi ile farklılık
gösterir.
Dede Korkut kitabı,
bir destanî Oğuz hikâyeleri mecmuasıdır. Bu hikâyelerin her birinin birbirinden
bağımsız olarak yazılmış olmasına rağmen, hikâyeleri birbirine bağlayan bir
nokta vardır ki, o da eserlerin genelinde ortaya çıkan toplumsal tablodur.
Hikâyelerde genel olarak çizilen tablodan belli bir zaman dilimi içerisinde bir
hanlık içerinde bulunan Oğuz beyliklerinin yaşam ve düşünce tarzları, değer
yargıları, inançları, gelenek ve görenekleri hakkında oldukça geniş
sayılabilecek bir bilgi dağarcığına erişmek mümkündür. Ayrı ayrı ele alınmış ve
görünüşte bireysel olarak beylerin hayat ve yaşantılarından haber veren bu
hikâyeler aracılığıyla, bütün Oğuz kavminin yaşayış ve dünya görüşleri hakkında
kesin ve sağlam verilere ulaşmak mümkün olmuştur.
Dede Korkut
hikayelerinin konusu kısaca şöyledir: Dede Korkut hikayeleri birtakım
mücadeleleri konu almaktadır. Bunlardan ikisi Oğuzların kendi arasında geçer,
iki hikâyede de mücadele tabiat ve insanüstü kuvvetlere karşı bir mücadele
vardır. Bunların dışında kalan diğer hikâyelerde ise -ki bunlar sekiz tanedir,
Oğuz beylerinin kuzeydeki ve batıdaki kâfirlerle ettiği mücadeleler anlatılmaktadır.
Olayların vuku bulduğu mekan coğrafyası ise Kuzey-doğu Anadolu ve Azerî
bölgesidir.
DEDE KORKUT HİKAYELERİNİN GENEL ÖZELLİKLERİ
Dede Korkut Hikaye’leri on iki hikayeden
oluşur.
Dede Korkut
hikayelerinde yer alan dini unsurlar güçlü bir biçimde kendini göstermez. Dede Korkut hikayelerinde hiçbir kahraman dini
bir amaç uğruna mücadele vermemiştir. Oğuzlar
müslümandır, ancak din, eserde çok kuvvetli bir unsur olarak görülmemektedir.
Yaşadıkları dönem Peygamberlerin çağıdır. Müslümanlıkları daha çok dıştandır.
Düşmanlarını kâfir olarak adlandırsalar da onlarla yapmış oldukları mücadele
tamamen dünyevî nitelik taşımaktadır.
Ahlâk olgusu
hikâyelerde önemli bir yer tutmaktadır.
Dede Korkut
hikayelerinde yaşam tam bir göçebe hayatıdır. Yazın yaylada yaşayıp kışın ovaya
inen halk, barınak olarak göçebe çadırlarında yaşamlarını sürdürmektedir. En
önemli yaşamsal kaynak olarak hayvancılık göze çarpmaktadır.
Her beyin kendisine
ait büyük tavla ve ağılları vardır. Başlıca hayvanlar at, deve ve koyundur.
Geçimlerinde avcılık ve yağmacılık önemli yer tutmaktadır. Avcılık hikâyelerde
sıkça tekrarlanan en önemli unsurlardan olup, buna oldukça büyük önem
verilmektedir. Bazen düzenlenen avlar bir haftaya kadar sürebilmektedir.
Dede Korkut
Hikayeleri’ndeki insan tipi alp tipidir.
İnsanda aranılan vasıf kahramanlıktır. Kadınlarda bile bu tipe önem verilir.
Kahramanların hayatı daha çok göçebe hayatının bir gereği olarak, dışa
dönüktür. Kuvvet ve cesarete büyük önem verilir. Beyliğin babadan oğul’a
geçmesi bile kahramanlık göstermeye bağlıdır. Hikâyelerdeki tipler çok çetin
insanlardır ve genel olarak mübalâğalıdırlar. Yemek yemeleri, içmeleri,
uyumaları ve savaşmaları hep insanüstü bir durum gerektirir. Kuvvetli bir aşk
mevcut değildir. Buna karşılık ana, baba ve kardeş sevgisi çok kuvvetlidir. Bu
sevgi alp tipli hikâye kahramanlarına büyük bir duygululuk verir. Erkeklerin
de, kadınların da kolay ağladıkları görülür. Bu genelde bir feryat şeklinde
olmaktadır ve kahramanların kolay ağlamaları tipleri ile aykırı düşmektedir
DEDE KORKUT HİKAYELERİNE GİRİŞ
Dede
Korkut hikâyelerinin giriş bölümü kısmında kısaca Dede Korkut’ un kimliği,
Oğuzlar için ne anlam ifade ettiğine değinilir ve onun soylamalarına yer
verilir.
Peygamber
Efendimize yakın zamanlarda Bayat boyunda Korkut Ata denilen bir kişi yaşardı.
Oğuz’ un en bilge kişisi idi. Gaipten haberler verir, ne derse gerçekleşir,
olacak olan şeyleri Hak Teâlâ’nın gönlüne ilham etmesi ile bilirdi. Dede
Korkut’un ifadesine göre, Hanlık, ahir zamanda Kayı soyuna geçecek ve kıyamet
kopuncaya dek onlarda kalacaktır. Korkut Ata’nın haberini verdiği bu nesil
Osmanlı neslinden başkası değildir. Korkut Ata Oğuzların tüm sıkıntılarında
başvurdukları, akıl danıştıkları, ne söyler ve karar verir ise kabul ettikleri
manevî bir otoritedir. Dede Korkut eserdeki soylamalarında manevî öğütlere
oldukça geniş yer verir.
Dede
Korkut okuyucuya toplumsal kültürden
örneklemeler sunar. Örn; konuğu gelmeyen kara evler yıkılsa daha iyidir gibi.
DEDE KORKUT HİKAYELERİ İSİMLERİ
Dede Korkut Hikayeleri’nde
yer alan hikayeler nelerdir, hangileridir? Dede Korkut Kitabı’nda yer
alan hikaye eserleri şunlardır:
Dirse Han Oğlu Boğaç Han
Destanı
Salur Kazan’ in Evinin
Yağmalanması Destanı
Kam
Pürenin Oğlu Bamsı Beyreğin Destanı
Kazan Bey Oğlu Uruz Beyin
Esir Düştüğü Destan
Duha Oğlu Deli Dumrul
Destanı
Kanlı
Koca Oğlu Kan Turalı Destanı
Kazılık
Koca Oğlu Yigenek Destanı
Basatın
Tepegöz ü Öldürdüğü Destan
Begil
Oğlu Emre Destanı
Uşun Koca
Oğlu Segrek Destanı
Salur
Kazan’ın Tutsak Olup Oğlu Uruz’ u Kurtarması Destanı
Dış Oğuzların İç Oğuza
Karşı Çıkmaları Ve Beyreğin Ölümü
KONULARINA GÖRE DEDE KORKUT HİKAYELERİ
Oğuzların
iç mücadelelerini anlatanlar.
Dirse Han Oğlu Boğaç Han
Destanı
Dış Oğuzların İç Oğuza
Karşı Çıkmaları Ve Beyreğin Ölümü
Aşk
hikayelerini anlatanlar
Kam Pürenin Oğlu Bamsı
Beyreğin Destanı
Kanlı Koca Oğlu Kan Turalı
Destanı
Oğuzların
hayal unsuru güçlerle savaşını anlatanlar
Duha Oğlu Deli Dumrul
Destanı
Basatın Tepegözü Öldürdüğü
Destan
Gayrı
müslümlerle yapılan mücadeleleri anlatanlar
Kazan Bey Oğlu Uruz Beyin
Esir Düştüğü Destan
Uşun Koca Oğlu Segrek
Destanı
Salur Kazan’ın Tutsak Olup
Oğlu Uruz’ u Kurtarması Destanı
Begil Oğlu Emre Destanı
DEDE KORKUT NÜSHALARI
On iki hikayeden oluşan Dede Korkut
Hikayeleri’nin bilinen iki yazma nüshası vardır. Peki bu yazmaları nerede bulunmaktadır?
Bunlardan biri Berlin’de diğeri ise Vatikan’da bulunmaktadır.
Dresden
Nüshası: on
iki hikayeden oluşmaktadır. Berlin Dresden Kütüphanesi’ndedir.
Vatikan
Nüshası:
Altı hikayeden oluşmaktadır. ‘’Hikayet-i Oğuznâme-i Kazanbey ve Gayri’’ ismini
taşımaktadır.