Demir Ökçe Özeti - Edebiyat Araştırmaları
Son Başlıklar
Loading...

1 Eylül 2020 Salı

Demir Ökçe Özeti

Demir Ökçe Mekân

Olaylar Amerika’da geçmektedir. Özellikle San Francisco ve Chicago’da oluşan isyanlar anlatılmaktadır.

Demir Ökçe Zaman

 20. Yüzyılın başlarında 1914 ve 1918 yılları arasında geçen olayları kapsamaktadır.

Demir Ökçe Bakış Açısı

Olaylar birinci kişi tarafından, kendi gözlemleri ve yaşadıkları çerçevesinde anlatılmaktadır. Anlatan kişi başkahramanın eşi ve ana karakterlerden biridir.

Demir Ökçe Tema

Sınıf Mücadelesi: Romanda zengin sınıfı ile işçi sınıf arasındaki mücadele anlatılmıştır. Zengin kesim, gücü elinde bulundururken, o gücü kullanarak işçi sınıfını ezmekte ve gücünü kendi çıkarı için kullanmaktadır. İşçi sınıfı ise kendi haklarını korumak için isyanlar çıkartır ama güçlü olmadığı için zenginlerin gücü altında gene ezilir. Zenginler de kendi sınıflarının çıkarlarını koruyabilmek için işçi kesimini harcamaktan çekinmezler.

Doğru Her Zaman Kazanmayabilir: İşçi sınıfı kendi haklarını korumakta yetersiz kalıyor. Çoğu işçi, haklı olduğu halde davaları kaybedip, haksız bulunuyor. Haklı olmak demek, kazanacağının garantisi olmuyor, çünkü kazanmak için güçlü olmak gerekiyor.

Güçlü Olan Hayatta Kalır: Hayatta kalmanın ilk kuralı güçlü olmaktır. Hayat bir yaşam mücadelesidir ve hayatta kalmak bir diğerinden daha iyi olmaya bağlıdır. Şehirde gücü para sağladığı için zenginler hayatta kalırken emekçiler, işçiler bu yaşam savaşından galip çıkamazlar.

Demir Ökçe Karakterler

Avis Everhard: Zengin bir ailenin eğitimli kızıdır. Ernst Everhard ile tanışıncaya kadar aristokratların arasında zengin bir hayat sürerken, tanıştıktan sonra hayatın diğer yüzünü görünce ihtişamlı hayatından vazgeçmiştir ve yaşadığı hayatı bırakarak Ernst Everhard ile aristokrat sınıfına karşı savaşa katılır. Öykü Avis Everhard’ın günlüklerinde yazılanlardan anlatılmaktadır. 

Ernst Everhard: Hitap ve ikna yeteneği çok gelişmiş ve güçlü bir karakterdir. Akıllı bir adamdır ve söz düellolarında karşısındakini kolaylıkla alt edebilmektedir. Romanın ana kahramanıdır ve Avis Everhard’ın eşidir. Piskopos Morehouse: Aristokrat sınıfının arasında varlıklı bir biçimde yaşayan ama gerçekleri göremeyen iyi niyetli bir insandır. Rahat yaşamını yoksul insanların haklarını çiğneyerek sürdürdüğünü fark ettiği gün, her şeyden vazgeçerek o rahat yaşamı bırakmıştır.

Demir Ökçe Olay Örgüsü

Öykü Avis Everhard tarafından yazılmış günlüklerin yıllar sonra bulunup açığa çıkması üzerine kurulmuştur. Avis Everhard, romanın başkahramanı Ernst Everhard’ın eşidir. Ernst, içinde yaşadığı emperyalist-kapitalist düzenin makinelere kölece bağlanmanın düzeni olduğunu, bu düzenin temellerinin alın teri ve halkın kanı üzerinde yükseldiğini ve burjuvaların mutluluklarını bunlara borçlu olduğunu kendi yaşadıkları içinde gösteriyor. Egemen sınıflarla çıkarları iç içe geçenlerin; gazete patronlarının, kilise papazlarının, gerçeklerin halka yansıtılmasına nasıl engel olduklarına, sansürlediklerine tanık olur Ernest. Adım adım toplumu, ilişkileri daha yakından tanımaya başlar. İç içe geçen çıkar birliklerini deşifre etmeye çalışır. Genel olarak sistem dışa karşı kendi pisliklerini gizlerken, bu tür çıkar birliklerini itiraf eden gazeteciler de çıkar.

Bu anlatılanlar medeniyetin beşiği olarak gösterilen 1900’lerin Amerika Birleşik Devletleri’nin arka yüzünde yaşanan olaylardır.

Ernest bir işçi lideri, bir sosyalisttir. ABD’deki sosyalist partinin ileri gelen kadroları arasındadır. Ernest, sosyalizmin felsefesi konusunda kendini yetiştirmiştir. En karmaşık konuları bile sade bir tarzda karşısındakine anlatma, onu ikna etme becerisine sahiptir. Rakiplerinin en çok zoruna giden de bu yanıdır.

Ernest Everhard zengin kulüplerinin toplantılarına katılır. Burjuvalarla onların mekânlarında cesaretle tartışmalar, polemikler yürütür. Düzenin valisinin, yargıcının, tüm yönetici takımının, özünde patronların adamı olduğunu anlatır. Hükümet, işçi önderi Ernest’i satın alma taktikleri geliştirir. Ama o, sınıfına bağlı kalır ve bu teklifleri reddeder.

Kapitalizmin krizi derinleştikçe, tekellerin ve onların hükümetinin saldırganlığı daha da artar. Çünkü işçi grevleri başlar. Kapitalistler ise grevleri kırmak, işçileri sindirmek için grev kırıcılarını ve polisi işçilerin üzerine saldırtırlar. Pek çok işçi lideri idam edilir. Birçoğu hapse atılır. Tüm bu kanlı hesaplaşmalar 1910’lu yıllarda yaşanır. Chicago’da çıkan ayaklanmalar ve grevler savaş sahnesi gibi canlandırılarak anlatılmıştır. Roman; işçilerin, demir ökçeye yenilmesi yani kaybetmesi ile Avis Everhard’ın günlüklerinin yarım bir şekilde kalması ile bitmektedir.

Share with your friends

Add your opinion
Disqus comments
Notification
This is just an example, you can fill it later with your own note.
Done