Attila Romanı – Özet, Tahlil, İnceleme - Edebiyat Araştırmaları
Son Başlıklar
Loading...

31 Ağustos 2020 Pazartesi

Attila Romanı – Özet, Tahlil, İnceleme

Attila Romanı – Özet, Tahlil, İnceleme
Türk edebiyatında Hun Türkleri ve Attila hakkında ilk roman olan Attilâ, 1928 yılında Cumhuriyet gazetesinde tefrika edilmeye başladıktan sonra, 1931’de Resimli Ay Matbaası tarafından basılmıştır. Eser, Peyami Safa’nın tek tarihi romanı olma özelliğine sahiptir. Beşinci yüzyıl Hun ve Roma medeniyetlerine ışık tutan eserde yer yer yabacı kaynaklara ve tarihi belgelere de yer verilmektedir.


Tema

# Peyami Safa bu eseriyle Attila gibi büyük bir kahramanın kişiliğine ve o dönemdeki Türk medeniyetine ilk kez bir Türk gözüyle bakmıştır. Yazar, yabancı kaynaklardan ve özellikle Bizans tarihçilerinin verdiği bilgilerden yola çıkarak Atttila’nın siyasi ve askeri hayatında çelik iradeli, demir disiplinli; şahsi hayatında ise yumuşak huylu, alçak gönüllü, kendisine sığınanlara karşı merhametli biri olduğunu ortaya koymaktadır. Eserde ayrıca Türk cihan hâkimiyeti düşüncesinin izlerini ve bozulmuş bir dünyaya yeniden nizam verme iradesi de görülmektedir.

Olay Örgüsü - Özeti


# Doğu Roma İmparatoru Teodos, Attila’yı öldürmek maksadıyla Hun ülkesine bir elçi heyeti gönderir. Bu heyette Attila'nın adamlarından olan ve Kostatiniyye’de oturan Odekon da bulunur. Doğu Roma, Odekon sayesinde Attila’ya yapılacak suikastı gizlemek istese de bu durum Attila’nın adamları tarafından kısa zamanda ortaya çıkarılır ve Attila bu suikast planını gerekçe göstererek Doğu Roma’ya karşı bazı şartlar ileri sürer.
# Attila kendisine yapılacak olan suikastı planlayan Krizafyüs’ün başını ve vatan haini Hunların gönderilmesini Doğu Roma İmparatorluğundan talep eder. Attila Roma ile yapılan müzakerelerin cevabını bekler. Bu arada Gol seferinin hazırlıkları devam ederken Onorya adında Romalı güzel bir kıza âşık olur. Onunla gizlice bir kulübede buluşur. Onorya Attila’yı güzelliği ve zekâsıyla kısa sürede kendine bağlar. Fakat araya kraliçe Kerka’nın kıskançlığı girer. Bir plan kuran kraliçe Onorya’ya iftira atar ve Attila’nın bu kızı sınır dışı etmesini sağlar. Onoya sınır dışı edilmek amacıyla sınıra doğru götürülür. Bu arada Onorya, yanındaki Hun askerlerinden birini kendisine âşık eder ve bu askerin yardımıyla tekrar, gizlice Hun ülkesine girer. İlk günlerini bir köylü kadının yanında geçiren Onorya yine bu kadının yardımı vasıtasıyla saraya girer ve kraliçenin en gözde nedimelerinden biri olur. Bu arada Attila Gol seferinden zafer kazanmış olarak sarayına döner. Sarayda nedimeler arsında gördüğü Onorya’yı hemen tanır. Onunla tekrar buluşmaya başlar. Onorya, Attila’ya kraliçe ve cüce Zerkon’un daha önce kendisinin Hun ülkesinden atılmasıyla ilgili gerçekleştirdiği bütün planları anlatır. Attila, Onorya’ya atılan iftirayı cüce Zerkon’a itiraf ettirir, sonrasında onu Afrika’ya sürer.
# Attila bu kez yeni bir toprağı yani İtalya’yı kendi ülkesine katmak için sefere çıkar. Kaleleri birer birer fetheden Attila, Akile kuşatmasını da tamamladıktan sonra Roma’ya yönelince, kendisini burada bir heyet karşılar. Papa Attila’ya Roma’yı kuşatmaması için yalvarır. Kuşatmadan vazgeçerse Hunlara bazı imtiyazlar vereceğini vaat eder. Bu olaydan sonra Roma kuşatmasından vazgeçilir. Bu arada Hun ülkesinden Attila’ya gelen haberlerde Kraliçe Kerka’nın öldüğü ve kendisi savaştayken Hun ülkesinden ayrılan Onorya’dan kendisine mektup geldiği kendisine bildirilir.
# Roma kuşatmasının kaldırılmasından sonra Attila ordusuyla birlikte Alp dağları üzerinden ülkesine yönelir. Yolda rastladığı İldiko adında güzel bir kızı da yanına alarak, sarayına gelir. Bir müddet sonra onunla evlenir. Fakat evlendiği gecenin sabahında Attila yatağında ölü bulunur. Hayatı boyunca erkeklerin sırtını yere getiren insan kadınlara mağlup olur.

Zaman

# Romanda anlatılan olan beşinci yüzyılda geçmektedir. Eser, Doğu Roma İmparatorluğu elçilerinin Attila’ya suikast planlamasıyla başlar; bu da 449 yılına denk gelir. Zamanı 449 yılında başlayan eser, Attila’nın Gol seferini ve İtalya seferini kapsamakta ve yaklaşık üç sürüp 451 yılında Attila’nın ölmesiyle sona ermektedir.
# Attilâ romanında kahraman, bir masal havasında yüceltilmiş ve bu anlayışa uygun olarak roman esnek bir zaman kavramı ile kurgulanmıştır.

Mekân

# Attila romanında mekânlar tarihsel özellikler taşımaktadır. Romanın başlarında Kostantiniyye’de bulunan Bizans saraylarından bahsedilmektedir. Buranın serveti ve güzelliği insanların aklını başlarından almaktadır. Bizans imparatorları Kostantiniyye’de bulunan sarayları kullanarak insanları kendi istekleri doğrultusunda kullanmaktadır.
# Eserde Attila’nın sarayı başka bir mekân olarak okuyucunun karşısına çıkmaktadır. Attila’nın sarayı, o zaman hükümdarlarının sarayları gibi görkemli olmayıp çadıra benzeyen bir yapıdadır. Attila’nın sarayı romanda şu şekilde tasvir edilmiştir:
Ertesi sabah erkenden atlara binerek yola çıktılar. Budrog ile Nais arasındaki sahaya gelmişlerdi. Dik bir tepe üstünde Attila’nın büyük bir çadıra benzeyen açık renkli ahşap sarayını ve etrafını çeviren çitin arkasında isten simsiyah kesilmiş çadırlarıyla ordugâh görünüyordu. Tepenin eteklerinde de çadırlar vardı. Elçiler, atları üstünde bunların aralarından geçmeye başladılar. Romalılar ve Hunlar bütün dikkatleriyle birbirlerine bakıyorlardı (s.22-23).
# Romandan alınan yukarıdaki bölümden de anlaşılacağı üzere Attila’nın sarayı gösterişten uzaktır. Türk milletinin beşinci yüzyılda göçebe bir millet olduğunu düşünürsek yapıların ahşap binalardan ve çadırlardan ibaret olması normal karşılanacaktır.
# Eserde yer alan mekânlar, göçebe hayatın birçok özelliğini gözler önüne sermektedir. Yine bu mekânlardan biri de Attila’nın sevgilisi Onorya’nın kaldığı küçük kulübedir. Roman bu kulübe şu şekilde tasvir edilmektedir:
 Hun İmparatoru sedirin yanında, yerde duran bir posta boylu boyuna uzanarak başını Onorya’nın dizleri kenarında sedirin üstüne koydu (s.55).

Bakış Açısı ve Anlatıcı

# Attila romanında anlatıcı her şeyi bilen, gören, olayların seyri hakkında bilgi veren anlatıcıdır. Hâkim bakış açısı diye adlandırılan bu bakış açısında anlatıcı üçüncü şahıstır, yani yazarın kendisidir.
# Yazar eserde hâkim bakış açısının kullanmasının yanı sıra kahraman bakış açısını da kullanmıştır. Romandan aşağıdaki bölümde bu durum açıkça görülmektedir:
... Şark’ın Teodos’u beni öldürmeği kurmuş; vaktiyle yanımda bulunan Romalı Vijilas’ı bu işe memur etmiş; namuslu bir elçinin maiyetinde bana gönderdi; aralarında buluna bir adam bana suikastı haber verdi; yarım saat evvel onları yakalattım. Cürümlerini itiraf ettirdim ve imzalattım, artık dünyaya karşı bundan sonraki hareketlerimden tamamiyle gayrimesul sayılacağım.
# Yazar, yukarıdaki gibi kahraman bakış açısını kullanmıştır ancak kullandığı bu bakış açısında kahramanları sadece olay içerisinde konuşturmuş, diğer eserlerinde olduğu gibi olduğu gibi kahramanların iç monolog yapmasına imkân tanımamıştır.

Şahıs Kadrosu

Başkişi

# Romanda Attila, bütün dünyaya korku salan bir kahraman olarak tanıtılır. Attilâ, Hunlar için sıradan bir lider değildir. Onların ve bütün dünyanın gözünde bir devdir.
# Başkişi Attila eserde her zaman için haktan yana olan, zayıflara hücum etmeyen, bütün insanların kudretlerinin tamamını kendisinde taşıyan, insanlardan ziyade ilahlara yakın bir kişi olarak karşımıza çıkar. Hileden ve kendisine oyunlar oynanmasından nefret eden Attila yağmaya ve savunmasız insanların öldürülmesine şiddetle karşı çıkmaktadır.

Norm Karakterler

# Attila’nın sevgilisi Onorya norm karakterlerdendir. Esmer tenli, uzun siyah saçlı ve parlar siyah gözleriyle ve en önemlisi zekâsı ve ihtirasıyla Attila’nın kendisine âşık olmasını sağlamıştır. Bu güzel kadın kraliçenin kendisine attığı iftira neticesinde Hun ülkesinden sınır dışı edilmiştir. Fakat sonra bir yolunu bulup tekrar saraya girebilmiştir.
# Aslen Romalı olan Ojenes, Hunlara iltihak etmiş ve harika zekasıyla kısa zamanda Attila’nın ve tebaasının teveccühünü kazanmıştır. Ojenes zeki olmasının yanı sıra sadık bir baş vezirdir.

Kart Karakterler

# Attila’nın eşi Kerka kocasına delicesine âşıktır. Ancak bu aşk, önü alınamayan bir kıskançlığı doğurduğu için hem kendisine hem de Attila’ya zarar vermekteydi. Kraliçe Kerka kıskançlığı neticesinde Attila’nın sevgilisi Onorya’ya iftira atmış ve onun Hun topraklarından sınır dışı edilme kararı verilmesine sebep olmuştur.
# Doğu Roma İmparatoru Teodos ve Başvekil Krizafyüs, savaş meydanlarında diş geçiremedikleri Attila’ya suikast planlayıp onu öldürmek istemişlerdir. Bu iş için de namuslu bir elçi başkanlığında bir heyeti kullanmışlardır. Ancak başarılı olamamışlardır.

Fon Karakterler

# Attila romanın şahıs kadrosu oldukça kalabalıktır. Yukarıda bahsettiğimiz kahramanlar dışındaki bazı karakterleri şu şekilde sıralayabiliriz: Vijilas, Maksiminyen, Prisküs, Zerkon, Rustiçyüs, İldiko, Papa Leon, Serkas, Valantinyen, Aetyüs, Marsiyen, Metropolit Nikasyüs, Ötropi, Başvezir’in zevcesi, Fletra, Fletra’nın halası.

Share with your friends

Add your opinion
Disqus comments
Notification
This is just an example, you can fill it later with your own note.
Done