Saatleri Ayarlama Enstitüsü - Özet, Tahlil, İnceleme - Edebiyat Araştırmaları
Son Başlıklar
Loading...

28 Ağustos 2020 Cuma

Saatleri Ayarlama Enstitüsü - Özet, Tahlil, İnceleme


 Olay Örgüsü

Saatleri Ayarlama Enstitüsü üzerinde en çok tartışılan iki romanından biridir. Gerek romanın kurgusu gerekse değindiği toplumsal çıkmazlar noktasında eşsiz bir eser niteliğindedir.

Saatleri Ayarlama Enstitüsü  çoğu yazar ve eleştirmene göre Türk Edebiyatının en güzel romanlarından biridir. Roman, ilk olarak Yeni İstanbul gazetesinde 1954 yılında tefrika edilir. Daha sonra Remzi Kitabevi tarafından 1961 yılında yazar daha hayattayken yayımlanır.


Dört bölümden oluşan Saatleri Ayarlama Enstitüsü romanının bölüm başlıkları şöyledir: Büyük Ümitler, Küçük hakikatler, Sabaha doğru, Her mevsimin bir sonu vardır. Hayri İrdal’ın özyaşamöyküsü şeklinde kaleme alınan Saatleri Ayarlama Enstitüsü, İrdal’ın çocukluğundan itibaren karşılaştığı durum ve kişileri ironik bir dille anlatır.

Kitabın ilk bölümü olan Büyük Ümitler’de Hayri İrdal’ın çocukluğu ve bu çocukluğun geçtiği çevre anlatılır. Bu çevre başta babası olmak üzere, Seyit Lütfullah, Abdüsselam Bey, Avcı Naşit Bey, Aristidi Efendi gibi ilginç isimlerden oluşur. Bu insanların ortak amacı dağılan servetlerini tekrar oluşturmaktır. Bu anlamda çeşitli simya ve spritüel deneylere girişirler. Bir kısmı müspet -Aristidi Efendi gibi- yaradılışlı olmasına rağmen cıvadan altın yapma fikrine ciddi ciddi umut bağlamışlardır. Fakat bu isimlerden farklı olarak hem hayat felsefesi bakımından hem de duruşu noktasında farklılık arz eden Muvakkit Nuri Efendi romanın en önemli isimlerinden biridir. Nuri Efendi’nin insancıl ve bilge bir yaşamı vardır.

Saatleri insan mantığı ve suretinde kabul etmesi olaylar karşısındaki farklılığını ortaya koymaktadır. Hayri irdal ise bahsettiğimiz çevrenin etkisiyle öğrenimini tamamlayamamış, hayat karşısında cılızlaşmış ve başarısız olmuş biridir.
Saatleri Ayarlama Enstitüsü romanının Küçük Hakikatler bölümünde Birinci Dünya Savaşı yılları hızla geçilerek, Cumhuriyetin ilk yılları anlatılır. Savaşa katılıp sağ salim bir şekilde geri dönen İrdal, Abdüsselam Bey’in beslemesi Emine ile evlenir. Bir zaman sonra Zehra adında bir kızları olan İrdal ve eşi, Abdüsselam Bey’in bozulan ruh sağlığının getirdiği bazı olumsuzluklara maruz kalırlar. Abdüsselam Bey’in aldığı borçlara karşılık yazdığı sayısı bilinmeyen vasiyetnameleri alacak verecek davasının ortaya çıkmasına neden olur. Bu bölümdeki en önemli olay, kuşkusuz ki Kaşıkçı elması davasına Hayri İrdal’ın suçsuz yere karışmasıdır. Ruhsal dengesi bozulan İrdal, Adli Tıp Kurumuna sevk edilir. Burada Doktor Ramiz’le tanışır.

Saatleri Ayarlama Enstitüsü romanının Sabaha Doğru adlı üçüncü bölümü en uzun bölümdür. Bu bölümde Saatleri Ayarlama Enstitüsü’nün ortaya çıkışı ve kurumsallaşma süreci anlatılır. Hayri İrdal, işsizlik günlerinde kahvede otururken Doktor Ramiz’in arkadaşı Halit Ayarcı ile tanışır. Ve akşam Büyükdere’de teklif ettiği işi kabul eder.

Halit Ayarcı özde modern bir müessese kurmayı hedeflemektedir. İşlevi de şehirde tüm saatlerin doğru ayarlanmasıdır. İrdal, bu kurumun müdür yardımcısıdır. Bununla birlikte tavsiye üzerine ayar istasyonlarında çalışacak birçok eleman alınır. Saat ayarı bozuk olan insanlara yönelik nakdi para cezası uygulaması geliştirilerek Saatleme Bankası kurulur. Kurumun temel dayanak noktası olarak gördüğü tarihte yaşamamış Şeyh Ahmet Zamani Efendi hakkında İrdal bir kitap yazar. Bu kitap basın ve akademik çevreler tarafından çoğunlukla alkışlanırken, bir kısmı tarafından da olumsuz manada eleştirilir.

Her mevsimin Bir Sonu Vardır adlı son bölümde Hayri İrdal’ın saat biçimindeki yeni yönetim binasını projelendirmesini anlatılır Saatleri Ayarlama Enstitüsü romanının sonlarına doğru Amerikalı bir heyetin Enstitü’yü ziyaret edip, işlevine yönelik bilgi alması ve işlevsizliğinde karar kılması üzerine Enstitü kapanır. Fakat Ayarcı’nın son bir müdahalesiyle daimi bir feshetme komisyonu kurulur. Yönetim bölümünde çalışan kişiler işlerine geri döner. Roman Halit Ayarcı’nın bilinmeyen bir otomobil kazasında ölümüyle biter.

Bu roman, ... iç alemiyle değişen Türk insanını” anlatmaktadır. Bu değişme ( toplumun bütününe değilse de) bazı sembol tipler dolayısıyla zümrelere yayılmakta; basın, üniversite, politika, bürokrasi, sanat, sosyete eğlence çevrelerinden birçok simalar, bu tiplerle göz önüne serilir.

Mehmet Kaplan Ahmet Hamdi Tanpınar’ın öğrencisi olması hasebiyle hem eserleriyle hem de mantığıyla hemhal olmuş değerli bir bilim adamıdır. Genel
çerçeve içinde Tanpınar ’ın bu eserle Türk cemiyetinin son elli yıl zarfında, nasıl
donmuş bir hayat şekli ile onu gülünç şekilde aşmak isteyişini vurgulamak istediğini belirtir.

Karakterler

Hayri İrdal: Saatleri Ayarlama Enstitüsü eserinin kahramanı ve anlatıcısıdır. Eserdeki tüm tuhaflıklar Irdal'ın etrafında gelişir. Saatleri Ayarlama Enstitüsü’nde Halit Ayarcı’nın sağ kolu olarak görev yapar.

Halit Ayarcı: Saatleri Ayarlama Enstitüsü’nün kurucusudur. Hayri İrdal’la Dr. Ramiz vasıtasıyla tanışan Ayarcı Enstitü’nün varlık nedeni, kurumsal gerekliliğini ispatlamaya çalışır. Enstitü çalışanları ile bir dönem ayrılıklar yaşar. Ayarcı geçirdiği bir otomobil kazası sonucu hayatını kaybeder.

Doktor Ramiz: Hayri İrdal ve Halit Ayarcı’nın yakın bir arkadaşı olan Doktor Ramiz tıp tahsilini Avusturya’da Psikanaliz üzerine yapmıştır. Yurda döndüğünde bir adli davanın içinde bulunana Hayri İrdal’ın tedavisini üstlenir. Tuhaf yaratılışlı bu zat hayattaki tüm sorunları psikanalizle çözmeye çalışır.

Emine: Abdüsselam Bey’in beslemesi İrdal'ın ilk eşi Zehra ve Ahmet’in anneleridir. Genç yaşında bilinmeyen bir hastalığa yakalanıp ölür.

Pakize: İrdal'ın ikinci esi olup sinema artistlerine özenen ve bir çeşit hayal dünyasında yaşayan biridir.

Seyit Lütfullah: Sihirle uğraşan define peşinde koşan meczup biridir. Tuhaflıkları ile İrdal'ı etkilemiştir.

Abdüsselam Bey: Kalabalık bir konakta her türden insanla bir arada yaşayan Abdüsselam Bey bir nevi Osmanlı İmparatorluğunun temsilcisidir. İrdal'ın babası yerine geçer bir dönem.

Nuri Efendi: Hayri İrdal’ın saatçi ustasıdır. Nuri Efendinin zaman kavramına yaklaşımı bütüncüldür. Onun için zaman belirli dış unsur olmaktan ziyade hayatın kendisinde insan kavramıyla birlikte yer alır.

Aristidi Efendi: Müslüman bir semtin gayrimüslim eczacı esnafıdır. Eczanesinin arka tarafındaki laboratuarda cıvadan altın yapmakla uğraşır. Laboratuarında çıkan yangın sonucu ölür.

Ahmet: Hayri İrdal’ın ilk evliliğinden dünyaya gelen oğludur. Babasının kurmuş olduğu düzene karşı çıkarak, önüne serilen tüm imkânları reddeder ve tıp tahsilini bitirip Anadolu’da doktorluk yapmaya başlar. Ahmet babasının yaşadığı hayata karşı çıkar, son dönemlerde babasını affeder.

Yangeldi Asaf Bey: Eski bir diş hekimi olan Asaf Bey çalışmayı pek sevmediğinden hekimliği bırakmak zorunda kalır. Sonunda Halit Ayarcı Saatleri Ayarlama Enstitüsü’nde hiç yapmayacağı bir iş bulur. Zira Asaf Bey sürekli uyumak suretiyle Enstitü’deki görevini yerine getirmiş olur. Böylelikle kurumun anlamsız yapısı ve işleyişi bir kez daha Asaf Bey ile vurgulanır.

Zarife Hanım: Hayri İrdal’ın halasıdır. Çok zengin olmakla birlikte kardeşi ve ailesinden nefret eder ve parasını hiçbir şekilde onlarla paylaşmaz. Öldüğü sanılan bir vakitte tam gömüleceği an uyanıp bütün bir hayatını değiştirir. Çok olan parasıyla evini tadil eder, hizmetçilerini değiştirir ve Naşit Bey ile evlenir.

Sabriye Hanım: Enstitü çalışanlarının eğitimiyle ilgilenmiş dedikodu merakı sayesinde civardaki tüm olayları takip edebilen biridir.

Afroditi: İtalyan asıllı bu genç ve güzel bayan ruh çağırma seanslarına katılır. Bilincinin bir tür uyku halinde gelişigüzel karaladığı yazı, rakam ya da şekiller sayesinde bu gerçek dünyada yolunu bulmaya çalışır.

Nevzat Hanım: Kocası öldükten sonra kayınvalidesiyle birlikte yaşamaya başlayan Nevzat Hanım İspritizma Cemiyeti üyelerinin sürekli konuştuğu bir isimdir. Kayınvalidesi onun tekrar evlenmesini istemediği için Murat adında hayali bir karakter yaratır. Bütün bir hayatını başkalarının etkisi altında yaşayan bu karakter Cemal Bey ile birlikte Tayfur Bey tarafından öldürülür.

Ekrem Bey: Naif yaratılışlı bir şair olan Ekrem Bey Nevzat Hanıma âşıktır fakat bir türlü açılamaz. Enstitü çalışanlarından biridir.

Zehra: Hayri İrdal’ın ilk evliliğinden dünyaya gelen kızıdır. Üvey annesinin gölgesi altında büyümüş çirkin bir kız olduğuna inanmıştır. Enstitüde çalışmaya başlar. Böylelikle bir aile şirketinin ilk parçası olur.

Cemal Bey: Selma Hanımın eşidir. Boşanmayla birlikte İrdal’la birlikte olmaya başlayan eski karısını kıskanmaya başlar. Bu yüzden Hayri İrdal ve Halit Ayarcı hakkında dedikodular yaymaya başlar. Başta Hayri İrdal olmak üzere kimse bu adamı sevmez. Zeynep Hanım’ın eşi Tayfur Bey tarafından öldürülür.

Avcı Naşit Bey: Ava meraklı ve sürekli bir geçim derdinde olan bu fakir adam Zarife Hanım ile evlendikten sonra hayatı inanılmaz boyutlarda değişir. Büyükçe bir parayla ticarete atılıp İttihat ve Terakki Partisi ile siyasete atılır.

Romanın Yeri ve Önemi

Milli ölçekte ortaya konmuş aksak bir modernizm tecrübesinin, siyaseti ve sosyolojiyi içine alan bu toplum eleştirisi Tanpınar’ın bizce Huzur romanını da geride bırakan çok yönlü bir yapısı vardır. Öncelikle eserin konusu ve konuyla paralel olarak bir anlamsızlık oluşturan karakterleri diğer romanlarından farklılık gösterir.

Baştan sona kadar alegorik kurguya dayanarak nihai bir noktası olmayan, helozonik yapı içerisinde edebiyatın en üst örneğini temsil eden bu eser saat toplum benzeşmesi, birey temelinde vazife sorumluluk eleştirisi yapar.

Taner Timur, Saatleri Ayarlama Enstitüsü ’nde düzenle ilgili sistematik bir eleştiri havasının egemen olduğu”nu söylemekte, gerek biçemi gerek kurgusu itibarıyla bir toplumsal hiciv biçiminde ” kaleme alınmış bu romanın toplum eleştirisi açısından Huzur ’dan daha radikal olduğunu savunmaktadır.

 Şüphesiz ki Timur’un bu tespiti doğru olmakla birlikte Huzurdaki arayışla Saatleri Ayarlama Enstitüsündeki arayış da farklılar gösterir. Tanpınar Huzuf da Mümtaz ve Suat üzerinden sormak istediklerini doğrudan sorarken Saatleri Ayarlama Enstitüsünde kurum ve kişiler aracılığıyla anlamsız olaylar bütününde sorar. İrdal’ın hayretler içinde etrafında gelişen olayları anlamaya çalışması sistematik bir hiciv yoğunluğunun yazar tarafından yakalanmasına katkı sağlar. Yazara yöneltilen Bu kitabın bir mizah ve hiciv tarafı var, değil mi? sorusuna “Belki... Hayri İrdal neşeli adam, galiba biraz da görmesini biliyor. Kendi aleyhinde olsa bile konuşmaktan hoşlanıyor. şeklinde cevap verir.

Sade, anlaşılır bir üslupla kaleme alınan eser bu noktada da diğer eserlerinden farklılık gösterir. Yazarın anlatımı canlı kılmak adına farklı kelime grupları seçtiği dikkati çeker. Romantik ve öznel tasvir tekniklerinden yararlanan Tanpınar eserlerinin tamamında bu iki unsuru kullanır. Huzur, Sahnenin Dışındakiler ya da Aydaki Kadın gibi eserlerinde daha çok mekân üzerinden tasvirler yaparken Saatleri Ayarlama Enstitüsünde karakterler üzerinden bunu kullanır. Kişilerin tasvirine ağırlık veren yazar böylelikle hicvi ön plana çıkartmış olur.

Share with your friends

Add your opinion
Disqus comments
Notification
This is just an example, you can fill it later with your own note.
Done