Tehlikeli Oyunlar – Konusu - Edebiyat Araştırmaları
Son Başlıklar
Loading...

2 Eylül 2020 Çarşamba

Tehlikeli Oyunlar – Konusu

Oğuz Atay’ın “Tutunamayanlar” dan sonra kaleme aldığı ikinci romanı “Tehlikeli Oyunlar”, dört bölüm ve on sekiz alt bölümden oluşur. Oğuz Atay üzerine ölümünden sonra yazılan yazılar hep “Tutunamayanlar” eksenli olduğu için “Tehlikeli Oyunlar”, yazarın ilk romanının gölgesinde kalır. Oysa “Tehlikeli Oyunlar”, Türk edebiyatına kattığı zenginliklerle en az “Tutunamayanlar” kadar değerli bir romandır. Oğuz Atay bir söyleşinde ikinci romanı için şunları söyler:

“Karşılaştığım bütün güçlükleri göz önünde tutmakla birlikte, bir roman daha yazmaktan kendimi alamadım. “Tehlikeli Oyunlar” sanıyorum 1973’in ilk aylarında yayımlanacak. Gene Oldukça uzun ve gene tutunamayanların maceralarıyla ilgili. Yalnız, romanın kahramanı bir mühendis değil. (Dedikodulara son vermek içiıi bu noktaya özellikle dikkat ettim.)”"

İlk romanım bir yılda tamamlayan Atay, ikinci romanını üç yılda bitirir. Günlüğünü incelediğimizde romanın birkaç kez yazıldığını, olay örgüsü ve şahıslarda çeşitli değişiklikler yapıldığını ve kurgu / biçim üzerinde yazarın uzun uzun düşündüğünü gözlemleriz.

Tehlikeli Oyunlar romanının konusu, Oğuz Atay’ın söyleşisinde ifade ettiği gibi yine bir tutunamayan hikayesidir. Tehlikeli oyunlar romanı bir gecekondu mahallesinde geçer. Roman Hikmet Benol’un eski yaşamını terk ederek bir gecekonduya taşınmasıyla başlıyor. Hikmet Benol’un amacı, düşüncesini etkileyecek her türlü insandan ve eşyadan uzakta bu gecekonduda oturup büyük bir tiyatro oyunu yazmaktır. Gecekondu Hikmet için eski yaşamıyla bir hesaplaşma mekanıdır.

Hikmet Benol, Atay’m diğer roman karakterleri gibi toplumda bir yere tutunamamış, tutunmak da istememiş, büyük hayal kırıklıkları yaşamış ve bu yüzden de kitaplara, oyunlara sarılmış bir aydındır. Gecekonduda durmadan oyunlar yazar ama hiç birinin sonunu getiremez. Çocukluğunu, evliliğini, burjuva nimetlerinin ortasında boğuluşunu ve hayattaki başarısızlıklarını tekrar tekrar yaşar.

Hikmet’in gecekonduda kendini tanıma ve kendisiyle hesaplaşma savaşı yenilgiyle sonuçlanır. Hayatı boyunca kendini toplum tarafından anlaşılmamış, önemsenmemiş ve hep kullanılmış hissettiği için intihan sesini duyurabilmenin tek aracı olarak görür. Gittikçe artan şizofrenisi sonunda Hikmet ahşap evinin üçüncü katından kendini atar ve ölür.

“Tehlikeli Oyunlar”da Atay öyküyü, Tutunamayanlar romanındaki gibi birbirini çevreleyen öykülerle anlatmaz. Hikmet’in kendini bulma sürecini, düş ile gerçeği, hayat ile oyunu birbirine karıştırarak farklı bir anlatımla okuyucuya aktarır.


Share with your friends

Add your opinion
Disqus comments
Notification
This is just an example, you can fill it later with your own note.
Done