Biz İnsanlar Romanı – Özet, Tahlil, İnceleme - Edebiyat Araştırmaları
Son Başlıklar
Loading...

31 Ağustos 2020 Pazartesi

Biz İnsanlar Romanı – Özet, Tahlil, İnceleme

Biz İnsanlar Romanı – Özet, Tahlil, İnceleme
Biz İnsanlar  romanı 26 Şubat 1937 ile 27 Haziran 1937 tarihleri arasında Cumhuriyet gazetesinde tefrika edilmiştir. Romanın bu tarihte tefrika edilmesine rağmen kitap olarak ilk baskısı 1959 yılında gerçekleşmiştir.

Tema

# Biz İnsanlar  romanında Orhan adında bir öğretmenin hayat hikâyesi ve Vedia ile yaşamış olduğu bir aşk anlatılmaktadır. Varlıklı olmamasına rağmen saygın bir kişilik ortaya koyan Orhan, bilgiye önem veren düşünceli bir karakter olarak karşımıza çıkar. Romanda mütareke yıllarında İstanbul ve çevresindeki insanların işgal karşısındaki tutumları ele alınmıştır. Maneviyatçı Türk milliyetçiliğinin materyalist Avrupa zihniyetinden üstün tutulduğu eserde Kurtuluş Savaşı savunulmuştur.



Olay Örgüsü - Özeti

# Anadolu’da Kurtuluş Savaşı’nın yaşandığı yıllarda İstanbul’un zengin kesimlerinden bazıları kendi çıkarları doğrultusunda işgalci devletler ile yakınlaşma içerisine girmiştir. O dönemde Orhan, Boğaziçi’nde bulunan yatılı bir okulda öğretmenlik yapmaktadır. Okulda meccanen yani ücretsiz okuyan talebelerinden Tahsin, sınıf arkadaşı Cemil’in kaşını taş atarak patlatır. Orhan, Cemil’in tedavisini yaptırıp annesinin yanına götürür. Tahsin’in Cemil’e taş atmasının nedeni kendisine ‘eşek Türk’ diye hakaret etmesidir.
# Orhan, köşkte Cemil’in akrabası olan Vedia’yı görür. Orhan Vedia’yı beğenir ve ona karşı sevgi duymaya başlar. Orhan Tahsin olayından sonra okuldan istifa eder. Çünkü Orhan’a göre Cemil’in bilmeyerek bütün Türk halkına hakaret ettiğini düşünür.
# Artık Orhan’ı açlık ve yoksulluğun hüküm sürdüğü günler beklemektedir. Kar fırtınasının olduğu bir akşam Orhan yatağında soğuktan yatamaz. En yakın caddeye çıkıp son parasıyla sıcak bir çay içmek ister. Gittiğinde kahvehane kapalıdır ve olduğu yere düşer. Kahvecinin erken gelmesiyle hayatı kurtulur. Kahvede ısınıp kendine geldikten sonra öğretmenken en iyi anlaştığı arkadaşı Necati’nin evine gider. Necati Orhan’a bir arkadaşının çevirmen aradığını söyler. Artık Orhan’ın da bir işi ve parası vardır.
# Orhan, Necati ile pastacıda buluştukları bir gün Vedia ile karşılaşır. Vedia’nın daveti üzerine köşke gider. Vedia’ya karşı sevgi besleyen Orhan’ın köşkte birçok rakibi bulunmaktadır.
# Tahsin’in babası bu arada hapishaneden çıkmıştır. Hapishaneye girmesinin nedeni Vedia’nın yengesi Samiye Hanımdır. Samiye Hanım köylüler tarafından sevilmemektedir. Çünkü işgal günlerinde evine Fransız bayrağı asmıştır. Köylülerin Samiye Hanım’ı sevmemelerinin bir başka nedeni ise köşke sürekli ecnebilerin misafir olarak gelmesidir.
# Vedia ile Orhan’ın arasındaki ilişki gelişmiş ve her akşam buluşmaya başlamışlardır. Bir gün Vedia hastalanır ve hastaneye kaldırılır. Hastalığı ağırdır. Doktorlar, yaşayacağı hakkında pek fazla ümit vermezler. Orhan her gün onun yanında kalır. Daha sonra arkadaşı Necati onu ziyarete gelir. Vedia’nın bilinci yerinde değildir. Orhan ile sohbet eder ancak Orhan birden kalp krizi geçirir. Necati doktorları çağırır ve Orhan’ı Vedia’nın odasındaki şezlonga yatırırlar. Bir gece Orhan, aniden fenalaşır. Ayağa kalkar ve bağırmaya çalışır ancak bağıramaz. Birden gözleri kararır ve merdivenlerden yuvarlanır. Sabahleyin onun cansız vücudunu görenler onun ölmüş olduğunu anlar ve cesedini morga kaldırırlar. Doktorların iyileşemez dediği Vedia ise iyileşmiştir. Doktorlar ona kendini nasıl hissettiğini sorarlar ve umulmadık bir biçimde hastalığı atlattığını söylerler. Vedia gülümser ve Orhan’ı sorar ancak hiç kimse bu soruya cevap veremez.

Zaman

# Biz İnsanlar romanı üç buçuk senelik bir zaman diliminde cereyan etmektedir. Biz İnsanlar  romanındaki olaylar Orhan-Vedia ilişkisi ekseninde şekillenmiştir. Romanda olayların başlangıcı 1919 senesinin sonlarına rastlamaktadır. Bunu romanda geçen “Orhan Şakir, Vedia’yı mütarekenin ikinci senesinde, bir kış günü tanıdı (s.28) ” cümlesinden anlayabiliyoruz. Romanda olayların bitiş zamanını Vedia’nın anı defterine kaydettiği “5 Teşrinisâni 1922 (s.376)” tarihi ile belirleyebiliyoruz.
# Biz İnsanlar  romanında yaşanan olaylar yaklaşık üç yıl sonra yapılan geriye dönüşle okuyucuya sunulmaktadır. Bu tarih 1925 senesine rastlamaktadır. Biz İnsanlar  romanında yer alan aşağıdaki ifadeler bu geriye dönüşü ortaya koymaktadır:
 Orhan bu satırları, yazıldıkları tarihten üç sene sonra hususi hastanede, Vedia’nın yattığı odada ve onun bakan fakat gördüğü belli olmayan gözleri önünde kendi kendine okuyordu (s.357).
# Sonuç olarak mütarekenin ikinci senesinden 5 Teşrinisani 1922 tarihine kadar uzanan zaman dilimi içinde yer alan olaylar, daha sonraları (1925) Orhan tarafından hatırlanarak sunulur. Romanın anlatma zamanı, vaka zamanından çok sonradır. Eser yazar tarafından 1937 yılında kaleme alınmıştır. Bu açıdan bakıldığında romanın anlatma zamanı ile vaka zamanı arasında on beş yıllık bir süre vardır.

Mekân

# Biz İnsanlar adlı eserin olay örgüsünün şekillenmesinde temel olarak üç mekân rol oynamaktadır. Bu mekânlar Orhan’ın öğretmenlik yaptığı okul, Halim Bey’in Boğaziçi’ndeki yalısı ve hastanedir. Romanda bu ana mekânların haricinde küçük çapta olayların geçtiği Küçükayasofya, Şehzadebaşı ve Beyoğlu gibi diğer mekânlar da bulunmaktadır.
# Orhan’ın Boğaziçi’nde öğretmenlik yaptığı okul romandaki olay örgüsünü yönlendirmesi sebebiyle ana mekân konumundadır. Eserdeki olay örgüsünün doğuşu ve şekillenişi burada gerçekleşen “taş atma” hadisesiyle olmuştur.
# Halim Bey’in yalısı romanda yer alan önemli mekânlar arasında yer almaktadır. Orhan ile Vedia’nın tanışması bu konakta gerçekleşir. Daha sonra Orhan ile Vedia Beyoğlu’nda karşılaşırlar. Pastanede Vedia ile polisler arasında meydana gelen likör hadisesi Orhan ile Vedia’yı birbirlerine yakınlaştırır. Yaşanan bu olay neticesinde Vedia Orhan'ı yalıya davet eder. Romanda Halim Bey’in yalısı okuyucuya şu şekilde tanıtılmaktadır:
Salon çok büyüktü: bahçeden deniz tarafına kadar yalının bütün enince uzanıyordu. Misafirler biri deniz, biri de bahçe üstündeki pencereler önünde iki gruba ayrılmışlardı. Hem gölgeleri uzakta kaldığı hem de salon az aydınlık olduğu için Orhan ilk önce eşyaya ve insanlara ait sarih hiçbir şey göremedi. Önüne açılan mesafe kadar büyüyen utancı da gözlerini bulandırıyordu (s. 173).
# Halim Bey’in yalısı, yukarıda anlatılanların dışında İstanbul’un sosyete kesimiyle işgalci ülkelerin askerlerinin bir araya gelip eğlenmelerine zemin hazırlayan bir yerdir. Yalı bu yönüyle köy halkı ile sürtüşme yaşar.
# Orhan’ın kalp krizi geçirip öldüğü hastane ise romanda kendine özgü dekoruyla yer alır.

Bakış Açısı ve Anlatıcı

# Biz İnsanlar adlı eser okuyucuya üçüncü şahıs ağzından sunulmuştur. Biz İnsanlar  romanındahakim bakış açısı kullanılmasına rağmen bu bakış açısının gerektirdiği anlatıcının her şeyi bilmesi, okuyucunun bilemediği ve göremediği noktaları görmesi gibi bir durum tam anlamıyla yoktur. Yazar, hakim bakış açısını bu şekilde kullanarak okuyucunun bizzat olaylara tanıklık etmesini ve kendini romanın tabii akışı içinde hissetmesini sağlar.
# Biz İnsanlar  romanının bazı bölümlerinde hakim bakış açısının yanı sıra kahraman bakış açısına da yani Orhan’ın bakış açısına da yer verilmiştir. Orhan’ın olayları bizzat yaşayan kişi olması sebebiyle yazarın olayları Orhan’ın bakış açısıyla sunması doğal ve yerinde bir uygulamadır. Romandan alınan aşağıdaki bölümde bu durum açıkça görülmektedir:
Tahsin'in attığı taş hakiki bir sebep midir? O taş atılmasaydı belki de ben sizi hiç tanımayacaktım, burada hiç bulunmayacaktım. Bakınız bir taş insanın hayatına yeni bir istikamet veriyor. Ben mektebi de bu taş yüzünden terk ettim. Taş yerine Tahsin’in elinde daha yumuşak bir şey, bir mukavva parçası geçseydi
Cemil’in kaşı yarümayacaktı; ben onu buraya kadar getirmeğe mecbur olmayacaktım, tanışmayacaktık. Hayatımızda kim bilir böyle ne kadar ehemmiyetsiz maddeler yolumuzu çiziyorlar (s.213).
# Biz İnsanlar  romanında kullanılan bir diğer anlatım tekniği de montajdır. Bu tekniği kullanarak yazar, okuyucuyu olaylarla ilgili bilgilendirmeyi amaçlar. Süleyman’ın şark milletlerinin katılımıyla düzenlenen kongrede okunan hitabenin ve Bahri’nin intihar olayı ile ilgili gazetedeki yazının aynen aktarılması montaj anlatım tekniğine birer örnektir.

Şahıs Kadrosu

Başkişi

# Biz İnsanlar adlı romanın başkişisi Orhan’dır. Orhan, Boğaziçi’nde bir okulda görev yapan idealist bir öğretmendir. Roman kahramanı mutaassıp ve müsamahasız bir ortamda yetişmiş. Bir süre sonra bu ortama ve ona bu ortamı hazırlayan ailesine isyan ederek uzun yıllar ailesinden ayrı kalmıştır. Romanın başında materyalist bir çizgide bulunan Orhan ilerleyen bölümlerde idealist bir çizgiye gelmiştir.
# Orhan’ın Vedia ile ilişkisi esere hissi ve estetik bir boyut kazandırdığı gibi Orhan’ın felsefi ve manevi çizgisinde de köklü bir değişimin meydana gelmesini sağlamıştır.

Norm Karakterler

# Romanın en önemli norm karakteri Vedia’dır. Psikolojik bakımdan sıkıntılı, aşırı derecede tereddütlü olan Vedia karşısındakine güven vermeyen bir tiptir. Yaşadığı ortam gereği alafranga bir kültürle yetişmiş olmasına rağmen bu kültürü daha çok şekil itibariyle yansıtmaktadır. Bulunduğu ortam gereği tercih edilen bir bayan olan Vedia, kararsızlığı nedeniyle bazılarının hayatlarını karartırken bazılarını ise umutsuzluğa düşürmüştür.
 # Biz İnsanlar  romanında Orhan’ın en yakın arkadaşı olan Necati, karşımıza edebiyat öğretmeni olarak çıkar. Necati gerek şahsiyeti gerekse kişiliği ile aydın bir tiptir. Necati yazarın, İdealizm’i Marksizm’den daha üstün tutmak tezini savunan biridir.
# Subay olan Bahri, Vedia’yı gördüğü ilk günden beri ona âşıktır. Bakımlı ve yakışıklı olan genç duygusal bir kişiliğe sahiptir. Çevresi tarafından sevilmesine rağmen Vedia’dan aşkına cevap bulamaz.

Kart Karakterler

# Vedia’nın yengesi olan Samiye Hanım Batı hayranıdır. Çocuğunu da Batı kültürü ile yetiştirmeye çalışan Samiye Hanım’a, işgal günlerinde yalının bahçesine Fransız bayrağı asması sebebiyle köy halkı düşmandır. Genç yaşta kocasını kaybeden Samiye Hanım geceleri yalıda ecnebi askerlerin de katıldığı eğlenceler düzenlemektedir.

Fon Karakterler

# Romanda yer alan fon karakterler şu şekilde sıralanabilir: Tahsin, Cemil, İclal, Mustafa, Süleyman, Ayıboğan İbrahim, Madam Sofi, Besi Teyze, Safiye Hanım, Rüştü, Ali Haydar, Selahattin Bey (Okul Müdürü), Celal Bey, Hüsnü Bey, Fazıl Bey.

Share with your friends

Add your opinion
Disqus comments
Notification
This is just an example, you can fill it later with your own note.
Done