Şimşek Romanı – Özet, Tahlil, İnceleme
Şimşek romanının ilk basımı 1923’te
gerçekleşmiştir. Şimşek romanı ayrıca 1926 yılı içersinde Cumhuriyet gazetesinde tefrika edilmiştir.
Tema
# Şimşek romanı,
babadan kalma mirasla gününü gün eden, bencil, haz düşkünü, ahlaksız bir
karaktere sahip olan Sacid ile aşırı duygusal, çekingen, nezih ve kibar bir
mizaca sahip Müfid arasında şekillenmektedir.
# Bunların
yanında romana asıl şekil veren kumarbaz ve çapkın bir baba ile kendi havasında
bir annenin kızı olan, dışarıdan gelen telkinlere ve her an değişmeye eğilimli,
zekâsı iptidai mantığın dışına çıkamayan Pervin adlı kahramandır. Pervin bu
özellikleriyle eserin eksen kahramanı olup iki farklı mizacın çatışmasında
önemli rol oynamaktadır.
# Aile ortamında başlayan gayri meşru bir
ilişkinin bireyler arasında huzursuzluğa, çatışmaya ve nihayet bir aile
faciasına yol açma, konusu üzerinden toplumun içerisinde bulunduğu ahlaki
çöküntü anlatılmaktadır.
Olay Örgüsü- Özet
# Pervin, kocası
Müfid ve Müfid’in dayısı Sacid, babadan kalma köşkte hep birlikte
yaşamaktadırlar. Pervin ve Sacid, Müfid’in farkında olmadığı yasak bir aşk
yaşamaktadırlar. Müfid konuyu başlangıçta bilmediği halde, Sacid ile karısının
aynı mekânda bulunmalarından bilmekten son derece rahatsızdır ve başka bir eve
taşınmak istemektedir. Bu nedenle evde çeşitli huzursuzluklar yaşanır. Bu
huzursuzlukların yaşamasında en önmeli etken Pervin’dir.
# Şimşek
romanının olay örgüsü Sacid, Pervin ve Müfid gibi üç ayrı mizacım çatışmasıyla
şekillenir. Bu üç ayrı mizacın çatışması Pervin ve Müfid’in evliliği ile
başlamıştır.
# Bir gün evde
arkadaşlar arası, her zaman yapılageldiği şekilde bir toplantı olur. Müfid,
Sacid ve Pervin’in bu arkadaşlarının durumlarını az da olsa bilmekte ve
karısının onlarla aynı ortamı paylaşmasına hiç tahammül edememektedir. Onların
sohbetinden de hoşlanmamakta, bulundukları toplantıları bir bahaneyle terk
etmektedir. İlk kez bu toplantıda geçen bazı imalı konuşmalardan, Müfid’in içine
korkunç bir şüphe düşer. Etrafa hissettirmeden durumu araştırmaya başlar. İlk
olarak Pervin’in çantasında Arifin telefon numarasını bulur ve Pervin-Arif
ilişkisine dair bulgular elde eder. Ancak hiçbir zaman konuyu sonuna kadar
araştırmaz ve karısının kendisini aldattığına tam olarak inanmaz.
# Bir süre sonra
Pervin-Sacid ilişkisine dair emareler de baş göstermeye başlar. Bir gün köşke
döndüğünde Sacid ve Pervin’i beraber görmesi Müfid’in şüphelerini arttırmıştır.
Müfid bu şüphelerini Ali ile paylaşır, Ali hiçbir sır vermez ancak kendisi
şüphelerinde haklı olduğunu anlar. Pervin’in, Sacid ile ilişki yaşadığından
daha çok şüphelenmeye başlayan Müfid, Pervin’le kavga eder, köşkten ayrılır ve
halasının evine yerleşir. Burada aşk ve şüphenin bir araya gelmesinden doğan
acıya ve ayrılığa dayanamayarak verem olur. Müfid, aylarca bu hastalıkla
mücadele eder, hastalığı ilerler ve iyice yatağa bağımlı hale gelir. Ali ve
başkaları Pervin ile Müfid’in aralarını yeniden yapmaya çalışsalar da başarılı
olamazlar. Bu arada Pervin, derin bir vicdan azabı duymakla birlikte, aynı
şekilde yaşamaya devam etmektedir.
# Müfid’in artık
iyice zayıf düştüğü sıralarda; sırlarını paylaştığı arkadaşı Ali, sırf insani
düşüncelerle, Pervin, Sacid ve diğer arkadaşları Müfid’in kaldığı yerde toplar.
Hastanın artık son zamanlarının geldiği
iyice belli olmaktadır. Sohbetten ve yemekten sonra herkes bir odaya dağılır.
Pervin ile Sacid Müfid’in yanında kalırlar. Şimşekli, yağmurlu bir gecedir.
Pervin ile Sacid, Müfid ile bir süre ilgilendikten sonra bir kanepeye
çekilirler. Şimşekler çakmaktadır. Pervin’in vicdanî duyguları nedeniyle
istememesine rağmen Sacid, Müfid’in kendilerini göremeyeceği düşüncesinin
verdiği rahatlıkla, malum eylemlerini hastanın odasında da yapmaya başlar.
Müfid şimşeklerin etkisiyle ve seslerle uyanır, doğrulur ve bir daha şimşek
çakmasıyla, gerçeği bütün çıplaklığıyla görür. Onlar da onu görürler ve hemen
dışarı kaçarlar.
# Gerçeğin bu
şekilde görülmesi ile birlikte, sanki bir mucize olur ve Müfid aylardır
kalkamadığı yataktan kalkar, odasından aşağı inerek karanlıkta eline bir bıçak
alır. Sacid ile Pervin evin dışındadırlar. Sacid, merakından karanlıkta evin
içine girer ve elinde bıçakla bekleyen Müfid canının ve enerjisinin son
damlasıyla Sacid’i öldürür, kendisi de beraber ölür. Olayın vahametini görür
görmez Pervin “aklî hercümerce” girer, şuurunu, benliğini kaybeder, gecenin bir
vakti çığlıklar içinde gecelikleriyle ortadan kaybolur. İsmini bile
hatırlayamaz halde ertesi gün mahalle sakinleri tarafından ancak bulunabilir.
Dost ve arkadaşları hemen tedavisi için gereğini yapmaya çalışırlar ama bütün
gayretler nafiledir. Çünkü hiç kimse o gece orada neler olduğunu bilmemektedir
ve bu hastalığa hiçbir teşhis konamaz.
# Şimşek
romanının son paragrafında ve arka kapağında şu satırlar yazılıdır:
“Hiç
kimse, bir şimşek aydınlığı gördükçe Pervin’in niçin haykırdığını, niçin saçını
başını yolduğunu, kendini yerlere attığını niçin kafasını taşlara vurduğunu,
niçin tepindiğini anlamıyor, çünkü bu anda hastanın gözleri önüne gelen
manzarayı bilmiyor, bu onlar için edebi bir meçhuldür, bunu yalnız biz, bu
haileyi en yakından, bu haileyi içinden seyredenler, bunu yalnız biz (yani bu
romanı okuyanlar) biliyoruz.”
Zaman
# Şimşek
romanında vak’a zamanının yirmi altı senelik geniş bir zaman dilimini
kapsamasına rağmen üç aylık bir zamanda cereyan eden olaylar romanın anlatma
süresini kapsamaktadır.
# Şimşek
romanındaki olaylar Mütareke döneminde yaşanmıştır. Ancak romanın terkibinde
Mütareke döneminin karakteristik çizgilerine yer verilmemiştir.
# Şimşek romanı
zaman olarak en geriye, Müfid’in dedesi Mahmud Paşa’ya Sultan Abdulhamid
tarafından nazırlık verilmemesi ve Mahmud Paşa’nın çekilmesi olayına yani 1897
yılına kadar gider. Yine romanda zaman ağırlıklı olarak gün içerisinde akşam ve
gece vakitleri tercih edilmiştir.
Mekân
# Şimşek
romanında genel olarak mekânlar Bağlarbaşı’ndaki köşk ve Çengelköy’deki yazlık
ev ile sınırlıdır. Romanda olayların ağırlıklı olarak geçtiği köşk şöyle
anlatılır:
Mahmut
Paşa’nın kendi tarifiyle yapılan bu köşk, İstanbul’un o büyük ve nadir
binalarından biriydi ki içine böyle üç kişilik bir aileyi değil, birkaç nesli
barındırabilirdi. Cephesi şose üstünde, arka tarafı Çamlıca’ya kadar geniş bir
arz parçasını görerek bağlara, bostanlara nazırdı, binanın sağ tarafında
büyücek bir koru vardı. Köşk üç katlıydı fakat en alt kat, bir bahçenin seddi
hizasına geldiği için fazla karanlık olduğundan, Paşa’nın zamanından beri
eşyasız, metruk bırakılmıştı. Şoseden binanın ikinci katına giriliyor, büyük
bir sofa bu katı, biri birinin aynı iki daireye ayrılıyordu. Bu binanın
garabetlerinden biri de iç içe geçme birçok dehlizleri bulunmasıydı (s.25).
# Pervin ile
Sacid arasındaki ilişkiden şüphelenen Müfid çareyi Çengelköy’deki yazlık eve
sığınmakta bulur. Burası köşke kıyasla daha güzel ve hele Müfid gibi huzura
ihtiyacı olan birisi için ideal bir yerdir. Romanda yazlık ev şu şekilde tasvir
edilmektedir:
Bir
tepeye giden yol üstünde, her tarafı tellerle çevrili büyük bir bahçe, pencereleri
sarmaşıklarla örtülü, odalar yeşil ışıklarla dolu, sessiz ev.
İnce
rüzgâr ürperişleri ve tatlı yaprak sesleri, çiçek, sıcakta usareleri tebahhur
ederek havaya dağılan ot, ıhlamur yaprakları. Denizde, ufukta, havada, ağaçlar
ve yapraklar arasında renkli ışıklar. Doğarken ve batarken güneş. Saf hava.
Derin sükût bir cigara külü düştüğü vakit sesi duyulur. Öğle güneşinde
kiremitleri parlayan, seyrek, dağınık, tek tük evlerin arasından kıvrıla
kıvrıla tepeye giden sarı yollar. Bu kimsesiz yerde geçen bir iki yolcunun
kızarık, terli, yanık yüzlerine serin gölgeler bırakan ve bahçe duvarından
sarkan büyük, yaşlı dalları biri birine dolanarak gökyüzünü kapatmış ağaçlar.
Uzakta bostanların yeşil aralıklarında gümüşlü parıltısı geçen deniz. Rüyalı
geceler. Sarhoşluk sızıntısı veren mehtap. Gözleri ürperten yıldızlar (s.175).
# Müfid’in
vefatına kadar burada kalmasını tercih etmesinin en önemli sebebi ezici
şüphelerin getirdiği psikolojik sıkıntılardan kurtulmak istemesidir.
Bakış Açısı ve Anlatıcı
# Şimşek romanı
genel itibariyle 3. şahsın ağzıyla ve bakış açısıyla kaleme alınmıştır. 3.
Şahıs anlatıcı, klasik anlamda her şeyi bilen, gören, yeri ve zamanı geldikçe
okuyucuya bilgi veren “tanrısal” karakterli bir anlatıcıdır.
Hiç
kimse, bir şimşek aydınlığını gördükçe Pervin’in niçin haykırdığını, niçin
saçını başını yolduğunu, kendini yerlere attığını, niçin kafasını döşemelere
vurduğunu anlamıyor, çünkü bu anda hastanın gözleri önüne gelen manzarayı
bilmiyor, bu onlar için ebedi meçhuldür, bu haileyi içinden seyredenler, bunu
yalnız biz seyrediyoruz (s.320).
# Şimşek
romanından alınan yukarıdaki bölümde anlatımın 3. şahıs yani yazar tarafından
yapıldığı açıkça görülmektedir. Safa romanda tanrısal bakış açısının yanında
yer yer anlatımı kahraman bakış açısıyla gerçekleştirmiştir.
# Şimşek
romanında entelektüel kimliği ile yer alan Ali, aynı zamanda yazar adına
konuşan, yazar adına bazı düşünce ve felsefeleri savunan bir sözcü olarak
karşımıza çıkar.
Şahıs Kadrosu
Başkişi
# Şimşek romanın
başkahramanı olan Pervin yirmi dört
yaşında ve kimsesizdir. Alımlı, güzel bir kadın olan Pervin erkek
kahramanlardan Müfid ile evlidir.
Eşini sevmesine rağmen sağlıklı bir ortamda yetişmemesi, anne ve babasının
yasak ilişkiler içinde bulunması, kendisini de rahatsız edecek derecede
değişken bir kişiliğe sahip olmasına neden olmuştur. Sacid babasının, Müfid
annesinin, birtakım özelliklerini taşırken Pervin hem kumarbaz ve çapkın olan
babasının hem de kendi havasında olan bir annesinin özelliklerini taşımaktadır.
# Pervin
kendisini büyük bir aşkla seven duygulu, ince ruhlu kocası Müfid’e karşı içten
şefkat ve vefa duygularıyla doludur, ama yaşam tarzının normal olduğunu
zannetmektedir. İçinde yaşadığı arkadaş çevresinin çarpık ilişkiler yumağını
tasvip etmemektedir, ancak kendisi istemeyerek de olsa bu zincirin
halkalarından birini oluşturmaktadır.
Norm Karakterler
Peyami Safa’nın ifadesiyle Müfid, kendisinde
hüzünde başka bir hissin tavrı olmayan melül bir adamdır. Pervin’e körü körüne
aşık olan Müfid hastalıklardan bir türlü kurtulamaz. Müfid aşırı duygusal ve
çekingen bir yapıya sahiptir. Böyle bir durumun ortaya çıkmasında annesi
Tabende Hanım’ın etkisi büyüktür.
# Şimşek
romanındaki diğer bir norm karakter Ali,
romanın bilge kahramanıdır. Yazarın kendisini yansıttığı bu karakter dürüst,
mantıklı bir insandır. Herkesin sırlarını bilir ama kimsenin sırrını bir
başkasına vermez. Başı sıkışan, depresyona giren ona gelir, rahatlar, ondan
tavsiyeler alır.
Kart Karakterler
# Sacid orta yaşlarda, hiç evlenmemiş,
babadan kalma mirasla gününü gün eden bencil, mağrur, haz düşkünü ahlaksız bir
kişiliğe sahiptir. Pervin’le ve başkalarıyla sırf zevk için beraber olan,
acımasız, şüpheci, insanları kontrol altına alan, mefkûresi olmayan, sadece
kendini düşünen bir insandır. Sacid’in bu kişiliği edinmesinde babası Mustafa
Paşa etkili olmuştur.
Fon Karakterler
Arif, Behire,
Melike, Suat ve birkaç kişi daha Sacid ile Pervin’in kendilerine benzer
arkadaş çevresi olup, fon karakterlerdir.