Edebiyat Araştırmaları: Roman Özetleri
Son Başlıklar
Loading...
Roman Özetleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Roman Özetleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1 Eylül 2020 Salı

Deniz Kurdu Özeti

Deniz Kurdu Özeti



Deniz Kurdu Mekân


 Olaylar değişik mekânlarda geçer. Önce San Francisco koyunda (bir kaza ile) başlar. Daha sonra Pasifik Okyanusu’nda dolaşan bir gemide devam eder. Bir kısım olaylar da Pasifik Okyanusu’nda Rusya yakınlarında bir adada geçmektedir.

Deniz Kurdu Zaman


 Olaylar 1800’lü yılların sonları gibi bir tarihte yaşanmaktadır.

Deniz Kurdu Bakış Açısı
 

 Öykü birinci tekil kişi tarafından, romanın ana kahramanı Humphery Van Weyden tarafından anlatılmaktadır. Olaylar ve karakterler, onun kendi yaşadıkları ve gözlemleri doğrultusunda anlatılmaktadır.

Deniz Kurdu Temalar


Kendine Yetemeyen İnsan Hayatta Kalamaz: Van Weyden ve Maud Brewster zengin ve hayatta kalmak için ihtiyaçlarını karşılayacak hizmetkârları olan karakterlerdir. Ama gemiye geldiklerinde ikisi de hayatta kalmalarını sağlayacak işlere girerler ve bu işleri yapabilecek duruma gelirler. Adaya çıktıkları zaman da yine kendi kendilerine yetmeyi bilirler. Ve böylece bütün olaylardan sağ olarak kurtulurlar.

Deniz Kurdu Karakterler     


Humphery Van Weyden: Romanın ana kahramanıdır. Babasının ölümü ile kendisine çok büyük bir servet kalan zengin bir beyefendidir. Yaşamak için çalışmasına gerek olmayan, iyi eğitim almış ama fiziksel olarak çok güçlü olmayan bir insandır. Aldığı iyi eğitim ve aklını iyi kullanması sayesinde gemide hayatta kalmayı başarabilmiştir.

Kurt Larsen: Güçlü, erkeksi ve sert bir karakterdir. Kitabın ana karakterlerindendir. Hayalet isimli geminin kaptanıdır. Oldukça sert ve kaba bir mizacı vardır ve bu yüzden bütün gemi mürettebatı kendisinden nefret eder ama fiziksel gücünden dolayı da korkar.

Maud Brewster: Diğer bir ana karakterdir. Kitabın tek bayan karakteridir ve Van Weyden ile birbirlerine âşık olurlar. Van Weyden gibi bu da zengindir ve yaşamak için çalışmaya ihtiyaç duymamıştır. Yirmi yedi yaşında güzel bir kadındır. O zamana değin kendi işlerini hep başkaları yapmıştır ama aklı sayesinde o da hayatta kalmayı başarabilmiştir.

Deniz Kurdu Olay Örgüsü



Van Weyden bir arkadaşını ziyaret etmek için yola çıktığı geminin batması üzerine bir balıkçı gemisi tarafından kurtarılır. Fakat geminin kaptanı iyi niyetli, insancıl biri değil aksine kaba, sert ve oldukça ters biridir. Van Weyden’e misafir muamelesi yapmaya hiç niyeti olmayan kaptan, onu öncelikle en basit işlerde çalıştırır. Van Weyden, yavaş yavaş güçlenip kendi ayakları üzerinde durmaya başlar. İlk olarak aşçının yanında çalışan Weyden, zamanla ikinci kaptanlığa kadar yükselir ve artık babasından kalan para ile yaşayan Van Weyden’ın yerini kendi ayakları üzerinde durabilen bir gemici alır. Fakat gemiye Maud Brewster’ın gelmesi ile Van Weyden’ın durumu değişir. Bayan Brewster’a âşık olan Van Weyden, onu koruma içgüdüsü ile hareket etmeye başlar ve bir gün sandallardan biri ile kaçma planı hazırlar. Açık denizde karaya ulaşamayan Van Weyden ve Maud Brewster nerede olduğunu bilmedikleri ıssız bir adaya çıkarlar. Burada kendi yaşam mücadelelerini verirler. Öncelikle kendilerine barınacak bir yer oluştururlar daha sonra bunu sağlamlaştırmak için diğer koydaki fokları avlarlar. İlk başta onlar için imkânsız olan fok avlamak, daha sonra ustalıkla yaptıkları bir iş olur ve barınaklarını daha korunaklı bir hale getirirler. Bir gün uyandıklarında Kurt Larsen’in gemisini harap bir halde kıyıya vurmuş olarak görürler. Gemiyi bu ıssız adadan kurtulmanın bir yolu olarak gören Van Weyden ve Maud Brewster gemiyi onarmaya çalışırlar. Ama Kurt Larsen beynindeki tümör yüzünden oldukça rahatsız bir haldedir ve adadan kurtulmak istememektedir bu yüzden de onların tüm çalışmalarını sabote eder. Fakat Kurt Larsen bir süre sonra iyice kötüleşir ve artık kimseye bir zarar veremeyecek hale gelir. Maud ve Van Weyden gemiyi onararak adadan kurtulur.
Demir Ökçe  Özeti

Demir Ökçe Özeti

Demir Ökçe Mekân

Olaylar Amerika’da geçmektedir. Özellikle San Francisco ve Chicago’da oluşan isyanlar anlatılmaktadır.

Demir Ökçe Zaman

 20. Yüzyılın başlarında 1914 ve 1918 yılları arasında geçen olayları kapsamaktadır.

Demir Ökçe Bakış Açısı

Olaylar birinci kişi tarafından, kendi gözlemleri ve yaşadıkları çerçevesinde anlatılmaktadır. Anlatan kişi başkahramanın eşi ve ana karakterlerden biridir.

Demir Ökçe Tema

Sınıf Mücadelesi: Romanda zengin sınıfı ile işçi sınıf arasındaki mücadele anlatılmıştır. Zengin kesim, gücü elinde bulundururken, o gücü kullanarak işçi sınıfını ezmekte ve gücünü kendi çıkarı için kullanmaktadır. İşçi sınıfı ise kendi haklarını korumak için isyanlar çıkartır ama güçlü olmadığı için zenginlerin gücü altında gene ezilir. Zenginler de kendi sınıflarının çıkarlarını koruyabilmek için işçi kesimini harcamaktan çekinmezler.

Doğru Her Zaman Kazanmayabilir: İşçi sınıfı kendi haklarını korumakta yetersiz kalıyor. Çoğu işçi, haklı olduğu halde davaları kaybedip, haksız bulunuyor. Haklı olmak demek, kazanacağının garantisi olmuyor, çünkü kazanmak için güçlü olmak gerekiyor.

Güçlü Olan Hayatta Kalır: Hayatta kalmanın ilk kuralı güçlü olmaktır. Hayat bir yaşam mücadelesidir ve hayatta kalmak bir diğerinden daha iyi olmaya bağlıdır. Şehirde gücü para sağladığı için zenginler hayatta kalırken emekçiler, işçiler bu yaşam savaşından galip çıkamazlar.

Demir Ökçe Karakterler

Avis Everhard: Zengin bir ailenin eğitimli kızıdır. Ernst Everhard ile tanışıncaya kadar aristokratların arasında zengin bir hayat sürerken, tanıştıktan sonra hayatın diğer yüzünü görünce ihtişamlı hayatından vazgeçmiştir ve yaşadığı hayatı bırakarak Ernst Everhard ile aristokrat sınıfına karşı savaşa katılır. Öykü Avis Everhard’ın günlüklerinde yazılanlardan anlatılmaktadır. 

Ernst Everhard: Hitap ve ikna yeteneği çok gelişmiş ve güçlü bir karakterdir. Akıllı bir adamdır ve söz düellolarında karşısındakini kolaylıkla alt edebilmektedir. Romanın ana kahramanıdır ve Avis Everhard’ın eşidir. Piskopos Morehouse: Aristokrat sınıfının arasında varlıklı bir biçimde yaşayan ama gerçekleri göremeyen iyi niyetli bir insandır. Rahat yaşamını yoksul insanların haklarını çiğneyerek sürdürdüğünü fark ettiği gün, her şeyden vazgeçerek o rahat yaşamı bırakmıştır.

Demir Ökçe Olay Örgüsü

Öykü Avis Everhard tarafından yazılmış günlüklerin yıllar sonra bulunup açığa çıkması üzerine kurulmuştur. Avis Everhard, romanın başkahramanı Ernst Everhard’ın eşidir. Ernst, içinde yaşadığı emperyalist-kapitalist düzenin makinelere kölece bağlanmanın düzeni olduğunu, bu düzenin temellerinin alın teri ve halkın kanı üzerinde yükseldiğini ve burjuvaların mutluluklarını bunlara borçlu olduğunu kendi yaşadıkları içinde gösteriyor. Egemen sınıflarla çıkarları iç içe geçenlerin; gazete patronlarının, kilise papazlarının, gerçeklerin halka yansıtılmasına nasıl engel olduklarına, sansürlediklerine tanık olur Ernest. Adım adım toplumu, ilişkileri daha yakından tanımaya başlar. İç içe geçen çıkar birliklerini deşifre etmeye çalışır. Genel olarak sistem dışa karşı kendi pisliklerini gizlerken, bu tür çıkar birliklerini itiraf eden gazeteciler de çıkar.

Bu anlatılanlar medeniyetin beşiği olarak gösterilen 1900’lerin Amerika Birleşik Devletleri’nin arka yüzünde yaşanan olaylardır.

Ernest bir işçi lideri, bir sosyalisttir. ABD’deki sosyalist partinin ileri gelen kadroları arasındadır. Ernest, sosyalizmin felsefesi konusunda kendini yetiştirmiştir. En karmaşık konuları bile sade bir tarzda karşısındakine anlatma, onu ikna etme becerisine sahiptir. Rakiplerinin en çok zoruna giden de bu yanıdır.

Ernest Everhard zengin kulüplerinin toplantılarına katılır. Burjuvalarla onların mekânlarında cesaretle tartışmalar, polemikler yürütür. Düzenin valisinin, yargıcının, tüm yönetici takımının, özünde patronların adamı olduğunu anlatır. Hükümet, işçi önderi Ernest’i satın alma taktikleri geliştirir. Ama o, sınıfına bağlı kalır ve bu teklifleri reddeder.

Kapitalizmin krizi derinleştikçe, tekellerin ve onların hükümetinin saldırganlığı daha da artar. Çünkü işçi grevleri başlar. Kapitalistler ise grevleri kırmak, işçileri sindirmek için grev kırıcılarını ve polisi işçilerin üzerine saldırtırlar. Pek çok işçi lideri idam edilir. Birçoğu hapse atılır. Tüm bu kanlı hesaplaşmalar 1910’lu yıllarda yaşanır. Chicago’da çıkan ayaklanmalar ve grevler savaş sahnesi gibi canlandırılarak anlatılmıştır. Roman; işçilerin, demir ökçeye yenilmesi yani kaybetmesi ile Avis Everhard’ın günlüklerinin yarım bir şekilde kalması ile bitmektedir.

Dokuzuncu Hariciye Koğuşu – Özet, Tahlil, İnceleme

Dokuzuncu Hariciye Koğuşu – Özet, Tahlil, İnceleme

Dokuzuncu Hariciye Koğuşu – Özet, Tahlil, İnceleme
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu romanı 1929 yılında tefrika edilmiştir. 1968 ve 1986 yıllarında filme alınan roman filme alınmıştır. Romanın ayrıca Kissling tarafından Almancaya tercüme edilmiştir.

Tema

# Romanda küçüklüğünden beri bacağından rahatsız olan fakir bir delikanlının kendisinden dört yaş büyük bir kıza âşık olması konu edilmiştir.
# Beraberliğe dönüşmeyen bu aşkın getirdiği sıkıntı ve heyecanlardan en önemlisi de roman kahramanının umursamazlığından dolayı hastalık ilerlemiştir. Neticede roman kahramanı ameliyat olmuş ve sağlığına kavuşmuştur.
Şimşek Romanı – Özet, Tahlil, İnceleme

Şimşek Romanı – Özet, Tahlil, İnceleme


Şimşek Romanı – Özet, Tahlil, İnceleme
Şimşek romanının ilk basımı 1923’te gerçekleşmiştir. Şimşek romanı ayrıca 1926 yılı içersinde Cumhuriyet gazetesinde tefrika edilmiştir.

Tema

# Şimşek romanı, babadan kalma mirasla gününü gün eden, bencil, haz düşkünü, ahlaksız bir karaktere sahip olan Sacid ile aşırı duygusal, çekingen, nezih ve kibar bir mizaca sahip Müfid arasında şekillenmektedir.

31 Ağustos 2020 Pazartesi

Biz İnsanlar Romanı – Özet, Tahlil, İnceleme

Biz İnsanlar Romanı – Özet, Tahlil, İnceleme

Biz İnsanlar Romanı – Özet, Tahlil, İnceleme
Biz İnsanlar  romanı 26 Şubat 1937 ile 27 Haziran 1937 tarihleri arasında Cumhuriyet gazetesinde tefrika edilmiştir. Romanın bu tarihte tefrika edilmesine rağmen kitap olarak ilk baskısı 1959 yılında gerçekleşmiştir.

Tema

# Biz İnsanlar  romanında Orhan adında bir öğretmenin hayat hikâyesi ve Vedia ile yaşamış olduğu bir aşk anlatılmaktadır. Varlıklı olmamasına rağmen saygın bir kişilik ortaya koyan Orhan, bilgiye önem veren düşünceli bir karakter olarak karşımıza çıkar. Romanda mütareke yıllarında İstanbul ve çevresindeki insanların işgal karşısındaki tutumları ele alınmıştır. Maneviyatçı Türk milliyetçiliğinin materyalist Avrupa zihniyetinden üstün tutulduğu eserde Kurtuluş Savaşı savunulmuştur.

Yalnızız Romanı – Özet, Tahlil, İnceleme

Yalnızız Romanı – Özet, Tahlil, İnceleme


Yalnızız Romanı – Özet, Tahlil, İnceleme
Yalnızız romanı 1950 senesinde Yeni İstanbul gazetesinde tefrika edilmiştir. Eserin ilk basımı 1951 yılında gerçekleşmiştir. Romanın genel yapısı yalan-gerçek, mana-madde, iyi-kötü, duygu-akıl gibi zıt kutuplar üzerine kurulmuştur. Bu durum romana felsefi bir özellik kazandırmıştır.

Tema

# Yalnızız, fikri ve felsefi yönü ağır basan bir romandır. Peyami Safa, romanını çift kutupluluk düşüncesi üzerine kurgulamış, romandaki figürleri de o düşüncenin bir taşıyıcısı olarak donatmıştır. Yalnızız romanında manevi değerlerin zayıflaması sonucunda, insanın sürükleneceği açmazın, materyalist yaklaşımlarla çözümlenemeyeceği anlatılmaktadır.

Matmazel Noraliya’nın Koltuğu - Özet, Tahlil, İnceleme

Matmazel Noraliya’nın Koltuğu - Özet, Tahlil, İnceleme

Matmazel Noraliya’nın Koltuğu
Matmazel Noraliya’nın Koltuğu adlı  eserin ilk baskısı 1949 senesinde gerçekleşmiştir. Peyami Safa’nın olgun eserlerinden biri olan Matmazel Noraliya’nın Koltuğu, psikolojik ve sosyal tahlilleri ile Türk Edebiyatı’nın önemli eserlerden biri olarak sayılmaktadır.

Tema

# İkinci Dünya Savaşı sonrasında yayımlanmış olan Matmazel Noraliya’nın Koltuğu romanında, savaşın son demleri, romanın dış siyasal ve toplumsal atmosferini de oluşturmaktadır.
Bir Tereddüdün Romanı – Özet, Tahlil, İnceleme

Bir Tereddüdün Romanı – Özet, Tahlil, İnceleme


Bir Tereddüdün Romanı – Özet, Tahlil, İnceleme
 Bir Tereddüdün Romanı adlı eser Cumhuriyet gazetesinde 1932 yılında tefrika edilmiştir. İlk baskısı 1933 yılında yapılan eser, 1920’lerde insanlar arasında yaygın olan şüphe ve tereddüt krizlerini konu edinmektedir.

Featured

[Featured][recentbylabel2]

Featured

[Featured][recentbylabel2]
Notification
This is just an example, you can fill it later with your own note.
Done